KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ

Abdülcebbâr‟da eylem kavramı” ve “eylemin metafizik temelleri” başlıkları altında “eylemin neliği problemi”ni tartışır. Birinci başlıkta “eylem teorisi” açısından eylemin işaret ettiği anlamı belirginleştirme çabasında olan Cengiz, öncelikle eylemle eş anlamlı olarak kullanılan/kullanılabilecek kavramları „eylem‟ ile ilişkisi bakımından ele alıyor. Bu kavramların başında „edim‟ (act), „yapmak‟ (doing) ve „davranış‟ (behaviour) gelmektedir. Buna göre eylemi bu kavramlardan ayıran en temel özellik eylemin bilinçli, iradeli ve kasıtlı olmasıdır (s.58). Ancak buna rağmen eylemin epistemolojik temeli ve eylemin ortaya çıkış sürecinde ona eşlik eden niteliklerin neler olduğu konusunda eylem teorisyenleri arasında bir ittifak görünmemektedir. Bu ihtilafın en temel vasatı ise eylem teorisinin içinde ele alındığı düşünce geleneklerinin kurucu ilkelerinin farklılığıdır. Bu başlığın belirginleştirdiği şey, eylemin bilinçli, iradeli ve kasıtlı olma özelliği eylemin iliştiği tüm farklı alanlarda eylemin eylem olması bakımından arazları olmasıdır. İkinci başlık altında ise Kâdî Abdülcebbâr‟da eylem kavramı tartışılmaktadır. Burada da öncelikle Kâdî Abdülcebbâr‟ın sisteminde eyleme yakın ve eş anlamlı kavramlar tahlil edilir. Bu kavramlar en genel olarak „fiil‟, „amel‟ ve „tasarruf‟tur. Bu tahlil ve tartışmalardan sonra Cengiz, Kâdî Abdülcebbâr‟ın sisteminde eyleme karşılık gelen kavramın fiil olduğu kanaatine varıyor. Ancak eylem teorisinin içeriğinin belirginleşmesi bakımından Kâdî Abdülcebbâr‟ın sisteminde fiile eşlik eden sıfatlar vardır: Maksûd, Muhkem ve Mutkân. El-fi’lü’l-maksûd, el-fi’lü’l- muhkem ve el-fi’lü’l-mutkân olarak ele alınan bu sıfatlar Kâdî Abdülcebbâr sisteminde fiilin/eylemin anlamının ve içeriğinin sınırlılıkları olarak ele alınmakta, fakat bu kavramsal sınırlılıkların bir teori olması bakımından Kâdî Abdülcebbâr‟ın sisteminde eylem teorisinin içeriğini nasıl belirledikleri ya da hangi imkânları ve sınırlılıkları bu içeriğe taşıdıkları sorusu daha sonraki bölümlere ertelenmektedir. “Eylemin metafizik temelleri” başlığı altında ise eylemin metafizik irtibatı, „oluş‟, „hareket‟ ve „değişim‟ gibi kavramlarla ilişkili olarak „neden‟ kavramı, Mu‟tezile‟nin tercihiyle „ma‟nâ‟ üzerinden kurulmaktadır. Klasik metafizikte nedenin sonsuz olmayan bir silsileyi temsil ettiği hatırlandığında varlık bakımından bu silsilenin sonu kâtiu’t-teselsül olarak Tanrı‟dır. Cengiz‟e göre bu irtibatın temel adımlarını ise „cisim‟, „hareket‟ „değişim‟ ve „araz‟ kavramları oluşturur. Bu temel adımların eylemin oluş sürecinde metafizik irtibatı kurmada ifade ettiği anlam ise en genel olarak şu

KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ