MUHAFAZAKÂRLIĞIN ON PRENSİBİ

Ne bir din; ne de bir ideoloji olan, muhafazakârlık adıyla adlandırdığımız düşünce biçiminin, bizlere dogmalar sunan bir Kutsal Kitabı ve Das Kapitali yoktur. Muhafazakârların nelere inandığını tespit etmek bir dereceye kadar mümkündür; muhafazakâr inanış biçiminin ilk prensipleri, önde gelen muhafazakâr yazarların ve kamuya mal olmuş kişilerin geride bıraktığımız iki yüzyıl boyunca ortaya koyduğu düşüncelerden kaynaklanmaktadır. Bu genel tema üzerinde bir miktar açıklamada bulunduktan sonra, on muhafazakâr prensibi listelemeye geçeceğim. “Muhafazakârlık” kelimesini, özellikle sıfat olarak kullanmak, belki de çoğu zaman iyi olabilir. Çünkü bir “Muhafazakâr Model” yoktur ve muhafazakârlık bizzat ideoloji kavramını reddetmektedir: muhafazakârlık, bir zihin durumu, bir karakter tipi ve sivil toplumsal düzene bir bakış şeklidir. Muhafazakârlık olarak adlandırdığımız tavır, ideolojik dogmalar sisteminden ziyade bir sezgiler/hisler manzumesine dayanmaktadır. Bunlara inanan ve bu şekilde düşünen bir kişiye de muhafazakâr diyebiliriz. Muhafazakâr hareket ya da düşünce biçimi bünyesinde, birçok önemli konuda hayli farklı görüşleri barındırmaktadır; muhafazakârlık, Test Act1 ya da muhafazakâr amentünün Otuz Dokuz Maddesi gibi kalıp ve dogmaları içermez.

___

  • Russell Kirk, The Politics of Prudence (Sağduyu Siyaseti) (ISI Books, 1993)