Nasreddin Hoca'nın Dirilişi: Baha Tevfik ile Ahmet Nebil'in Yayımlanmamış Bir Oyunu

Yakın dönem Türk düşünce ve edebiyat tarihinin öne çıkan isimleri arasında yer alan Baha Tevfik, kısa ömrüne pek çok yayın faaliyeti sığdırmıştır. Bugüne kadar onun hakkında yapılan bilimsel araştırmalarda az sayıda mensur şiirinin ve hikâyesinin var olduğu tespit edilmiştir. Ancak onun Ahmet Nebil ile birlikte kaleme aldığı Nasreddin Hoca başlıklı revü türündeki oyunu, bir süre İstanbul’da sahnelendikten sonra devlet otoritelerince yasaklanması ve sonrasında da yayımlanmamış olması nedeniyle literatürde genellikle gözden kaçmıştır. Birkaç istisna haricinde kaynaklarda varlığına dair herhangi bir kayda rastlamadığımız Nasreddin Hoca’nın rika yazı ile kaleme alınmış bir nüshası ise parçalar halinde T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivleri (BOA) evrakı içerisinde tarafımızca tespit edilip incelenmiştir. Bu makalede, öncelikle metne nüfuz etmek amacıyla biyografik ve tarihsel eleştiri perspektifinden Nasreddin Hoca’nın hangi koşullarda vücuda geldiği üzerinde durulacak, oyun bugüne dek yayımlanmadığı için ve ilk defa burada ele alınacak olduğundan eserin muhtevası ile tarihsel göndermeleri hakkında ayrıntılı çözümlemeler sunulacaktır. Sonraki başlıklarda ise oyun türsel açıdan incelenip tiyatro tarihi, modern edebiyat ve folklor ilişkisi bakımından değerlendirilecektir. Nasreddin Hoca, sadece folklor ve edebiyat araştırmaları değil aynı zamanda siyaset tarihi için de önemli sayılabilecek bazı bulgular sunmaktadır. Bilhassa Baha Tevfik’in tartışmalı olan siyasi kimliğine ve onun Osmanlı Sosyalist Fırkası (OSF) ile ilişkisinin gerçek mahiyetine dair önemli ipuçları bu oyunda mevcuttur. Nasreddin Hoca’nın muhtevası genel itibariyle Baha Tevfik’in o dönemdeki birtakım polemikleri ile siyasal, toplumsal ve edebi eleştirilerini yansıtmaktadır. Baha Tevfik ve Ahmet Nebil bilhassa Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa, Maarif Nazırı Emrullah Efendi, İstanbul Şehremâneti yöneticileri gibi devlet görevlilerini hicveder ve Potsdam Konferansı (1910) bağlamında Osmanlı dış politikasını eleştirir. Oyun bu sebeple Divan-ı Harb-i Örfî tarafından yasaklanmıştır. Nasreddin Hoca’nın fıkraları ve nükteli söylemi ekseninde kurgulanan revünün edebiyat ve tiyatro araştırmaları açısından başta gelen özelliği, folklorik öğelerin güncellenip evrenselleştirilmesi girişimlerinin modern dönemdeki ilk örneklerinden biri olmasıdır. Oyunda komiğin temel kaynağı Nasreddin Hoca’nın söylemidir. Güldürü kimi zaman onun meşhur fıkralarına yapılan göndermelerle, kimi zaman da o andaki olgular karşısında Nasreddin Hoca’dan beklenecek tarzda yorumlar ve nükteler aracılığıyla sağlanır. Bu tercih, kuşkusuz Nasreddin Hoca imgesinin canlılığı, etkinliği ve toplumun her tabakasına hitap etmesi dolayısıyladır. Nasreddin Hoca, 1910’lar İstanbulu’ndan sokak ve gündelik hayat manzaraları yansıtması itibariyle aynı zamanda toplumsal tarih açısından da kaynaklık değerine sahiptir. Diğer yandan tespit edebildiğimiz kadarıyla bu oyun, doğrudan Nasreddin Hoca’nın başrolde karakterize edildiği ilk modern tiyatro eserlerinden biri olarak literatürdeki yerini almıştır. Tiyatro tarihi açısından baktığımızda da oyun, o dönem için henüz dünya genelinde yeni sayılan revü türünün Türkçedeki ve İstanbul sahnelerindeki ilk örnekleri arasında yer almaktadır.

The Resurrection of Nasreddin Hodja: An Unpublished Play by Baha Tevfik and Ahmet Nebil

Baha Tevfik, who is one of the remarkable figures in the Turkish intellectual and literary history of the modernization era, produced many works during his short lifetime. The studies done about his works until today show that he has a few prose poetries and stories. However, his play named Nasreddin Hodja which was co-written by Ahmet Nebil has not been noticed in the research field because of not being published, being banned by the Ottoman government after a short period of performing and being forbidden to be staged. With a few exceptions, there is not any record about that play in sources but I have discovered and examined a manuscript of this play in some files in the Ottoman State Archives (BOA). In this article, firstly the conditions serving the formation of Nasreddin Hodja will be discussed in a biographical and historical criticism perspective. Then, due to being unpublished work up to the present and since it will be handled for the first time here, the content of the play and its historical references will be analyzed in a detailed way. Afterwards, following the specification of the play according to the genre, it will be evaluated in terms of history of the theatre, modern literature and folklore relations. Nasredddin Hodja reveals some important evidences not only for folklore and literature studies but also for political history. Most particularly, there are many traces regarding Baha Tevfik’s disputable political identity and the real features of his relations with the Ottoman Socialist Party (Osmanlı Sosyalist Fırkası). The content of the play generally reflects the political, social and literary criticism in the period, in addition to the Baha Tevfik’s some polemics during that era. In Nasreddin Hodja, Baha Tevfik and Ahmet Nebil satirized Ottoman state officials such as Grand Vizier İbrahim Hakkı Pasha, Minister of Education Emrullah Efendi and Istanbul Municipality administrators. Furthermore, they criticized Ottoman foreign policy in the context of the Potsdam Conference (1910). The play was therefore banned by the Court Martial (Divan-ı Harb-i Örfî). The foremost characteristics of the revue, which has been fictionalized around Nasreddin Hodja and his jokes and anecdotes, for the folklore studies is that it is one of the earliest examples of updating and universalizing folkloric work attempts in the modern era. Nasreddin Hodja’s discourse is the main basis of comic in the play. The comic has been accomplished sometimes through referencing his jokes or occasionally by means of comments which can be appropriate with Hodja’s humor. This preference is doubtlessly related with the vividness, strength, attraction of Nasreddin Hodja’s image in the society. If we look from the viewpoint of history of theatre, being one of the first examples of the revue performed in Turkish and on Istanbul stages makes this play an outstanding work as well. Besides, Nasreddin Hodja depicts scenes from everyday life in 1910s İstanbul, and in this respect, it can be considered as an interesting source of social history.

___

  • Ahmad, Feroz. İttihat ve Terakki 1908-1914. Çev. Nuran Yavuz. İstanbul: Kaynak Yayınları, 1999.
  • Aktulum, Kubilay. Folklor ve Metinlerarasılık. Konya: Çizgi, 2013.
  • Alkan, Mehmet Ö. “Düşünce Tarihimizde Önemli Bir İsim Baha Tevfik”. Tarih ve Toplum 52 (Nisan 1988): 41-49.
  • And, Metin. Başlangıcından 1983’e Türk Tiyatro Tarihi. İstanbul: İletişim, 2014.
  • And, Metin. Kısa Türk Tiyatrosu Tarihi. İstanbul: YKY, 2019.
  • Aynur, Hatice. “Mâlûmatçı Mehmed Tâhir.” TDV İslâm Ansiklopedisi. Cilt 27. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2003.
  • Bağcı, Rıza. Baha Tevfik’in Hayatı ve Felsefi Eserleri Üzerinde Bir Araştırma. İzmir: Kaynak Yayınları, 1996.
  • Baha Tevfik. Felsefe-i Edebiyat ve Şair Celis. Haz. Kemal Kahrimanoğlu, Ali Utku. Konya: Çizgi Kitabevi, 2014.
  • Baha Tevfik. Teceddüd-i İlmî ve Edebî. İstanbul: Dersaadet Kütüphanesi Sahibi Arsen, ty.
  • Boratav, Pertev Naili. Nasreddin Hoca. İstanbul: Kırmızı, 2007.
  • Çankaya, Mücellitoğlu Ali. Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler. Cilt 3. Ankara: Mars Matbaası, 1968-1969.
  • Çapanoğlu, Münir Süleyman. Türkiye’de Sosyalizm Hareketleri ve Sosyalist Hilmi. İstanbul: Pınar, 1964.
  • Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivleri (BOA), Dâhiliye Nezâreti Emniyet-i Umumiye Müdiriyeti Altıncı Şube Evrakı (DH.EUM.6Şb.). 53.87 H-29.05.1339.
  • Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivleri (BOA), Dâhiliye Nezâreti Emniyet-i Umumiye Kısm-ı Adli Kalemi Evrakı (DH.EUM.KADL). 7.46 H-14.02.1329.
  • Dördüncü, Muharrem. “Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa’nın Hayatı ve Avrupa Seyahati”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 17 (1) (2015): 79-97.
  • Ener Su, Aydan. “Baha Tevfik’in Mizah Gazeteciliği ve Logosu Eşek Olan Mizah Gazeteleri”, Millî Folklor 122 (Yaz 2019): 94-112.
  • Ertuğrul, Muhsin. Benden Sonrası Tufan Olmasın. İstanbul: Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı, 1989.
  • Glaser, Stephanie A. “Dynamics of Intermedial Inquiry”. Media inter Media: Essays in Honor of Claus Clüver. Ed. Stephanie A. Glaser. Amsterdam: Rodopi, 2009.
  • Huyugüzel, Ömer Faruk. “Baha Tevfik”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. (16.05.2018) Erişim tarihi: 05.04.2021.
  • Kahraman, Alim. “Muhîtü’l-Maârif”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Cilt 31. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 2006.
  • Kaygusuz, Bezmi Nusret. Bir Roman Gibi. İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2002.
  • Kenrick, John. Musical Theatre: A History. New York/London: Continuum, 2008.
  • Köse, Resul ve Albayrak, Muzaffer. Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı’da Gösteri Sanatları. İstanbul: T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, 2015.
  • Mayak, Faysal. Tanin Gazetesine Göre Osmanlı-Alman İlişkileri (1910-1912). İstanbul: Libra, 2016.
  • Nutku, Özdemir. Dram Sanatı: Tiyatroya Giriş. İstanbul: Kabalcı, 2001.
  • Osmanlı Tiyatro Afişleri Sergisi. (2017) Erişim tarihi: 01.04.2021.
  • Özcan, Abdülkadir. “Abdurrahman Şeref”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Cilt 1. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 1988.
  • Rajewsky, Irina O. “Intermediality, Intertextuality, and Remediation: A Literary Perspective on Intermediality”. Intermédialités / Intermediality 6, (Autumn 2005): 43-64.
  • Sevengil, Refik Ahmet. Türk Tiyatrosu Tarihi. İstanbul: Alfa, 2015.
  • Taner, Haldun; And, Metin; Nutku, Özdemir. Tiyatro Terimleri Sözlüğü. Ankara: TDK, 1966.
  • Taştan, Yahya Kemal. “Abdurrahman Şeref, Yaşadığı Dönem ve Eserleri”. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Kırıkkale: Kırıkkale Üniversitesi, 2004.
  • Türkan, E. Vildan. Bir Osmanlı Maarif Nazırının Portresi: Emrullah Efendi. İstanbul: Vakıfbank Kültür, 2020.
  • Uçman, Abdullah. “Baha Tevfik”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Cilt 4. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 1991.
  • Ülken, Hilmi Ziya. Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi. İstanbul: Ülken, 1992.