Kutsal Mekân, Ritüel ve Yemek: Eskişehir Türkmen Baba’da Yağmur Duası Uygulamaları ve Zomata Geleneği

Kutsal mekânlar, yani Merkez, insanlığın öteden beri ilgisini çekmiştir. Talipler, bazen tam inanarak bazen yarı imanla gerçek yaşamda aşamadığı problemin çözümünü burada ararlar. Kutsal mekânların bazıları resmî dinin ibadet esasları içine dâhil edilirken bazı mekânlar halk dini ya da batıl olarak görülebilmektedir. Bazen de resmî dinin kabul ettiği mekânlardaki kimi uygulamalar reddedilmektedir. Ancak kutsal mekânın dönüştürücü gücünü deneyimlemek isteyen talip buna çözüm yolu da bulmaktadır: senkretizm. Bu senkretik uygulamalar bazen iki farklı dine ait talipler tarafından bile gerçekleştirilebilir. Önemli olan nokta kutsal mekânın yeterli şöhrete sahip olmasıdır. Birçok kutsal mekân hâlâ ziyaret edilmekte, ancak kırsaldan kente göçün hızlanmasıyla kent yaşamı ve teknoloji nedeniyle geçmiş şöhretlerini ve koruyuculuklarını bundan sonra nasıl ve ne zamana kadar sürdürecekleri merak konusudur. Atalar kültünün İslam inancıyla birleşmesinin bir yansıması olarak Türkmen Baba kültü, Türk dünyasından Anadolu’ya benzer örnekleriyle Eskişehir’de kültürel sürekliliğin bir parçası olarak kabul edilebilir. Eskişehir’de Dağküplü ve Tandır köyleri arasında kalan dağın zirvesindeki Türkmen Baba, on üç köy halkı tarafından hacet bayramı ve yağmur duası için kutsal ziyaret mekânı hâline getirilmiş ve etrafında birtakım ritüeller geliştirilmiştir. Ritüeller, hem dinî hem sosyal boyutuyla insanların kendi aralarındaki davranışlarını ve insan ile doğaüstü varlıklar arasındaki ilişkiler yumağını düzenleme gücüne sahiptir. Ritüellerin gerçekleştiği mekânlar da özellikle M. Eliade’nin tanımladığı “merkez simgeciliği” özelliği taşımaktadır. İnsan-Tanrı, insan-doğaüstü, insan-insan gibi ayırabileceğimiz ilişkiler yumağında ritüel boyutuyla bağ kuran önemli bir araç da “yemek”tir. İlk zamandan günümüze, ilkelden moderne yemeğin bu nedenle çok boyutlu işlevleri vardır. Türkmen Baba etrafında hacet/yağmur duası için bir araya gelenlerin sosyal ilişkilerini de düzenlemesi açısından ritüelin bir parçası olan “Zomata” çok yönlü bir işleve sahiptir. Zomatayı hazırlayanlar ve yiyenler, kimin ne katkısı olduğunu bilmezler. Amaç, sosyal işleviyle her ekonomik seviyeden insanın “bir araya gelme”sinin sağlanmasıdır. Böylece hacet/yağmur duası için özellikle kalabalık insan grubu, ritüelin gerçekleşmesi açısından son derece önemlidir. Yemeğin bir araya getirme işlevi açısından gizli gücü de burada yatmaktadır. Gurbette yaşayıp da ziyarete gelemeyenler de ekonomik olarak katkı sağlayarak ritüeli yaşamaya çalışırlar. Zomata, hem hazırlanışı hem de sunumu açısından dikkat çekicidir. Sabah tören öncesi ile öğle dua ve ziyaret sonrası olmak üzere iki öğünde yemek, uygulamalara eşlik etmektedir. Bir araya gelen köylüler sadece yağmur duası yapmazlar, aynı zamanda köylerin, hayvanların, tarlaların durumu gibi konuları da konuşur, problemlerine çözümler ararlar. Tören bu şekilde sona erer. Bu tören hem yağmur duası hem şükür duası hem de hacet bayramı olarak değerlendirilir. Kent yaşamında kültürel mirasın yeniden tasarlanması ve sürdürülebilirlik bağlamında birlik ve beraberliğin, kuşaklar arası iletişimin ve yalnızlık duygusundan kurtularak dayanışmanın sağlanması açısından zomata kültürü yeni kente uyarlanabilir gözükmektedir. Türkiye’nin yağmur duası, ziyaret kültürü ve hayır geleneğine ait uygulamaları illerin yerel envanterleri ve Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanterinde daha fazla yer alarak farkındalığın artırılması sağlanabilir; ayrıca UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne aday dosyalar olarak sunulması da düşünülebilir. Bu çalışmada Eskişehir’in 13 Yörük köyünün bir araya gelerek kutsal ziyaret mekânı haline getirdikleri Türkmen Baba etrafında oluşturdukları Hıdırellez/hacet/yağmur duası gibi ritüeller ve bu ritüellerin bir parçası olan yemek kültürü, UNESCO SOKÜM çerçevesinde değerlendirilmiş ve halk bilimi bağlamında yapısal-işlevsel kuramla incelenmiştir. Alan çalışmasında gözlem yoluyla ve kaynak kişilerle yapılan görüşmelerle elde edilen veriler, görsellerle desteklenmiştir.

Sacred Space, Ritual and Food: The Rain Prayer Practices and Zomata Custom in Eskişehir Türkmen Baba

Sacred places, namely the Center, have always attracted the attention of humanity. Here, the aspirants seek the solution of the problem they cannot overcome in real life, sometimes with full faith and sometimes with half faith. While some of the holy places are included in the worship principles of the official religion, some places can be seen as folk religion or superstition. Sometimes, some practices in places accepted by the official religion are rejected. However, the aspirant who wants to experience the transformative power of the holy place also finds a solution: syncretism. These syncretic practices can sometimes be performed even by aspirants belonging to two different religions. The important point is that the holy place has enough fame. Many holy places are still visited, but with the acceleration of migration from rural to urban, it is a matter of curiosity how and how long they will maintain their past fame and protection due to urban life and technology. Turkmen Baba cult can be accepted as a part of cultural continuity in Eskişehir with similar examples from the Turkish world to Anatolia as a reflection of the unity of the ancestral culture with the belief in Islam. The "Türkmen Baba" on the mountain peak between the Dağküplü and Tandır villages in Eskişehir was made a sacred site for Hacet holiday and rain prayer by thirteen villages people and a number of rituals were developed around it. Rituals, in terms of both religiously and socially, have the power to regulate people's behavior among themselves and the relationship between human beings and supernatural beings. The places where the rituals take place also carry the "central symbolism" feature, especially as M. Eliade describes. An important means of linking ritual dimension to the relationships which we can divide as human-god, human-supernatural, human-human is "food". From first time to the present, from the primitive to the modern, food has multi-dimensional functions. "Zomata", a part of ritual in terms of arranging the social relations of those gathering for the Hacet / rain prayer around Türkmen Baba, has a versatile function. Those who prepare and eat Zomata do not know who contributes. The aim is to ensure that people from every economic level "come together" by social function. Thus, crowded group of people is very important in terms of ritualization for especially hacet (wish, need) / rain prayer. The secret power lies here in terms of the food of function of gathering. Those who live abroad but cannot come to the holiday also make an economical contribution to ritual life. Zomata is remarkable both in terms of preparation and presentation. Two meals, pre-ceremony and pray and post-visit accompanied by practices. The villagers who come together not only pray for rain, but also talk about the situation of villages, animals and fields, and look for solutions to their problems. Thus ends the ceremony. This ceremony is considered both as a prayer for rain, a prayer of gratitude, and a feast of hacet (need). Zomata culture seems to be adaptable to the new city in terms of redesigning the cultural heritage in urban life and ensuring unity and solidarity in the context of sustainability, intergenerational communication and solidarity by getting rid of the feeling of loneliness. Raising awareness can be achieved by taking more place in Turkey's rain prayer, visiting culture and charitable practices in the local inventories of the provinces and the Turkish National Inventory of Intangible Cultural Heritage; it may also be considered to be submitted as a nomination file to the UNESCO Representative List of the Intangible Cultural Heritage of Humanity. In this study, rituals such as Hıdırellez/hacet/rain prayer formed around Turkmen Baba, where the thirteen Yörük villages of Eskişehir came together as a sacred place of visit, and the food culture which is a part of these rituals were evaluated within the framework of UNESCO ICH and examined with structural-functional theory in the context of folklore. Data that were collected from fieldwork by observation and obtained from interviews with in-formants were supported by visuals.

___

  • Alangu, Tahir. Türkiye Folkloru El Kitabı (Haz. İsmail Görkem). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2020: 756-759.
  • Brockman, Norbert C. Encyclopedia of Sacred Places, Santa Barbara, California: ABC-CLIO, LLC, 2011.
  • Çıblak Coşkun, Nilgün. “Yatır ve Ziyaretlerin Halk Kültüründeki Rolü Bağlamında Mersin’deki Muğdat Dede Türbesinin İncelenmesi”. Turkish Studies 8/1 Kış (2013): 1205-1219.
  • Beşirli, Hayati. “Yemek, Kültür ve Kimlik”. Milli Folklor 87 (2010): 159-169.
  • ______. Yemek Sosyolojisi Yiyeceklere ve Mutfağa Sosyolojik Bakış. Ankara: Phoenix Yayınevi, 2017.
  • Douglas, Mary. Saflık ve Tehlike Kirlilik ve Tabu Kavramlarının Bir Çözümlemesi (Çev. Emine Ayhan). İstanbul: Metis Yayınları, 2017.
  • Ekim, Gökhan. “Coro Bozo ve Anadolu’daki ‘Sohbet’ Toplantılarında Görülebilen Benzerlikler”. Akademik Bakış Dergisi 30 (2012): 1-16.
  • Eliade, Mircea. İmgeler Simgeler. Ankara: Gece Yayınları, 1992.
  • ______. Ebedi Dönüş Mitosu (Çev. Ümit Altuğ). Ankara: İmge Kitabevi, 1994.
  • Ergin, Muharrem. Dede Korkut Kitabı I. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1989.
  • Frazer, James. Altın Dal Dinin ve Folklorun Kökleri-I (Çev. Mehmet H. Doğan). İstanbul: Payel Yayınları, 2004.
  • Günay, Ünver, Harun Güngör ve Abdulvahap Taştan. Kutsallık ve Ziyaret Fenomeni. Antalya: Otorite Yayınları, 2015.
  • Hasluck, F. W. Sultanlar Zamanında Hıristiyanlık ve İslam-I (Çev. Timuçin Binder). İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2012.
  • İnan, Abdülkadir. “Han-ı Yağma Deyiminin Kökeni”. Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi 70 (1957): 543-546.
  • Klaniczya, Gábor. “Using Saints Intercession, Healing, Sanctity”, The Oxford Handbook of Medieval Christianity (Edited by John H. Arnold). London: Oxford Universtiy Press, 2014, pp. 217-237.
  • Koç, Adem. Eskişehir’in Somut Olmayan Kültürel Mirası. Eskişehir: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yayın No: 238, 2014.
  • ______. “Eskişehir’de Bir Ziyaret Fenomeni Olarak Evsim Baba Etrafında Oluşan İnanç ve Uygulamalar Üzerine”. 9. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri Gelenek Görenek ve İnançlar. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 3623-4, 2018, 219-231.
  • ______. Kemik ve Dal: Eskişehir’de Kutsal Ziyaret Mekânları. İstanbul: Kesit Yayınları, 2019.
  • Margry, Peter Jan, Caspers, Charles (eds). Bedevaartplaatsen in Nederland 4 vol. Hilversum: Verloren, 1997-2004.
  • Margry, Peter Jan. “Secular Pilgrimage: A Contradiction in Terms?”, Shrines and Pilgrimage in the Modern World New Itineraries into the Sacred (Ed. Peter Jan Margry). Amsterdam: Amsterdam University Press, 2008, 13-46.
  • Ocak, Ahmet Yaşar. Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler. Ankara: TTK, 1992.
  • Oğuz, M. Öcal. “Çağdaş Kentte Bir Yeniden Canlandırma Örneği: Çiğdem Günü”. Milli Folklor 101 Bahar (2014): 25-39.
  • Öztelli, Cahit. “Folklor: Yağma Geleneği”. Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi 85 (1958): 28-30.
  • Şahin, Bekir. “Mevlevîlikte Yemek Adabı”. Bilgi Yolu 8 (2005): 45-47.
  • Pehlivan, Gürol. Manisa Şehrinde Evliya Kültü. İzmir: Tibyan Yayıncılık, 2012.
  • Şems-i Tebrizi-Mevlâna Celaleddin Rumî, Makâlât Güneşin Gözyaşı (Haz. Celalettin Aksu). İstanbul: Mola Kitap, 2010.
  • KAYNAK KİŞİLER Ahmet Alan, 67, İlkokul, Emekli, Dağküplü, Türkmen Baba, 31.05.2015 tarihli görüşme.
  • Ali Koyuncu, 62, Emekli, Muhtar, Tepebaşı, Cumhuriyet Köyü, 31.05.2015 tarihli görüşme.
  • Kerim Şahin, 66, İlkokul, Çiftçi, Dağküplü, Türkmen Baba, 31.05.2015 tarihli görüşme.
  • Ramis Yüksel, 70, İlkokul, Esnaf, Dağküplü, Türkmen Baba, 31.05.2015 tarihli görüşme.
  • Sedat Suna, 40, İmam, Sarıcakaya, Dağküplü Köyü, 31.05.2015 tarihli görüşme.