Ansızın Kalpte Uyanan: Âşık Veysel’in Şiirlerinde Kalbin Belleği

Bellek ve belleğe ilişkin olan hatıralar, hatırlama ve unutma gibi unsurlar, bireysel yaşantımızda merkezî bir rol oynarlar. Kimliğimizin inşasında kurucu bir rol üstlenen bellek, aynı zamanda toplumun ve kültürün varlığında, onun sürdürülmesinde de hayati bir fonksiyon üstlenir. Bununla birlikte kişisel deneyimlerimizin depolanabilir hâle gelmesi otobiyografik bellek aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Öte yandan bütün insanlar için önem taşımasına karşılık sanatçıların eserlerini oluşturma sürecinde temel başvuru kaynaklarının geçmiş deneyimleri olması, onlar için otobiyografik belleği ayrıcalıklı bir hâle getirir. Bahsedilen nedenlerle sanatçıların genelde bellek, özelde ise otobiyografik bellek algılarının sorunsallaştırılması, onların eserlerini anlamak için elzemdir. Bu kapsamda çalışmada, Türk halk şiirinin önde gelen isimlerinden biri olan Âşık Veysel’in şiirlerinde bellek algısı, belleğin işlevi ve niteliği üzerine bir tartışma yürütülmüştür. Modern Türk şairleri için daha görünür bir sorunsal olan bellek, Âşık Veysel’in şiirlerinde, Türk halk şiirinin genelinde olduğu gibi, örtük bir işlev ve anlama sahiptir. Bu bağlamda Âşık Veysel’in şiirlerinde bellek ya da eş anlamlısı olarak hafıza sözcüklerinin geçmemesi düşündürücüdür. Ancak onun bir şiirinde “Dostlar beni hatırlasın” demesi ve sık sık şiirlerinde özellikle aşka dair yaşanmışlıklarını konu edinmesi, bizi Âşık Veysel’in şiirlerinde bellek konusunu sorgulamak için teşvik eder. Bu makalede, bahsedilen kapsamda ünlü sanatçının şiirleri bellek kavramı merkezinde incelenmiş ve kalbin, belleğe ait özelliklerle donatıldığı ve bellek metaforu olarak konumlandırıldığı sonucuna varılmıştır. Âşık Veysel’in kalbe bellek özellikleri atfetme durumunu anlamlandırma uğraşında öncelikle felsefede ve psikolojide belleğin alımlanışı tartışılmıştır. Yazıda, Platon’un hatırlamayı “namevcut bir şeyin mevcut temsili” şeklinde paradoksal bir şekilde açımlamasına; Aristoteles’in zaman kavramı ile şimdi arasındaki bağlantının altını çizmesine ve “Bellekten söz ederken, sadece geçmişte olanlarla ilgili olarak söz edilebilir.” vurgusuna değinilmiştir. Ayrıca Augustinus’un düşüncelerine de yer verilerek belleğin, hâlihazırda olmayan şeylerin bilhassa imgelerle temsilini gerçekleştirdiği söylenmiştir. Diğer taraftan psikoloji ile nörolojinin bellek araştırmalarında özellikle son çeyrek asırda önemli bir mesafe aldığı ve böylelikle gelenekselleşmiş kalıp düşünceleri yerle bir ettiği gözlemi aktarılmıştır. Klasik algılayışta belleğin mutlak kontrolümüzde olduğu varsayılırken son dönemde yapılan çalışmalarla belleğimizin kendi iradesinin olduğunun ortaya çıktığına işaret edilmiştir. Bu noktada unutmamaya çalıştığımız hatıraları unutan belleğimizin aksi bir tavırla unutmaya çalıştığımız şeyleri olur olmaz zamanlarda gün yüzüne çıkarması durumu anımsatılmıştır. Yine araştırmacıların, her hatırlamanın anıyı yeni baştan şekillendirdiğine dair tartışmaları ele alınmıştır. İkinci düzlemde ise kalbi, araştırmalarının odağına alan bazı araştırmacılara ve onların “dinamik sistemler hafıza teorisi” kavramsallaştırmasından hareket ederek kalbin belleği olduğuna yönelik savlarına yer ayrılmıştır. Son aşamada ise inşa edilen kuramsal temelden hareketle Âşık Veysel’in şiirlerinde kalbin tıpkı bellek gibi geçmişe dair hatıraları, bilgileri, duyguları vb. depolaması ve kalpte saklananların istençli ya da istençsiz bir şekilde gün yüzüne çıkması tartışılmıştır. Bununla birlikte Âşık Veysel’in “Hatırlamak Uyanmaktır.” ve “Hatırlamak Yaşamdır.” kav-ramsal metaforlarını belleğin yerine kalbi ikame ederek kullandığı tespitinde bulunulmuş ve böylelikle onun şiirlerinde kalbin bellek metaforu oluşu ortaya konmaya çalışılmıştır. Son olarak bu çalışmanın, kalbin belleğini konu edinen başka şairlerin değerlendirilebilmesi için bir emsal teşkil edeceği vurgulanmalıdır.

Suddenly Awaken in the Heart: The Memory of the Heart in Âşık Veysel’s Poems

Memory and recollections related to it, factors like remembering and forgetting play a central role in our personal lives. Memory, which has a constitutive role in the establishment of our identities, is also vital for the existence and maintenance of society and culture. In addition to this, it is through the autobiographical memory that our personal experiences can become storable. On the other hand, even though autobiographical memory is important for all people, it is privileged for artists since their past experiences are the basic resources for them while creating their works. Thus, problematizing the artists’ perceptions of memory in general and of autobiographical memory specifically is requisite to understand their works. Within this framework, a discussion on the perception of memory, its function and quality in Âşık Veysel’s, one of the prominent names in Turkish folk poetry, poems is held. Memory, which is a more visible problem for modern Turkish poets, has an implicit function and meaning in Âşık Veysel’s poems as it is in Turkish folk poetry in general. In this context, it is thought provoking that neither the word “memory” nor its synonyms are mentioned in Âşık Veysel’s poems. However, the facts that he says “Let friends remember me” in one of his poems and that he frequently mentions his life experiences, especially related to love, in his poems encourages us to question memory in Âşık Veysel’s poetry. In this article, the famous artist’s poems are analysed in the centre of the memory concept, and it is concluded that he equips the heart with characteristics specific to memory, and places it as a metaphor for memory in this way. While trying to explain the way Âşık Veysel attributes the characteristics of memory to the heart, the perception of memory in philosophy and psychology is discussed in the first place. Plato’s paradoxical explanation of memory as “the existing representation of a non-existing thing”, Aristotle’s emphasis on the connection between the time concept and now, and the statement as “Only the ones having taken place in the past can be mentioned while talking about memory” are focused on in the article. Furthermore, memory is stated to present currently non-existing things especially through images by referring to Augustine’s thoughts. On the other hand, the observation of the fact that psychology and neurology have gained ground significantly in terms of research on memory in the quarter century particularly, and that this has destroyed the traditionalized cliché thoughts is conveyed. It is pointed out that while it is assumed in classical understanding that memory is in our absolute control, the recent studies have revealed that our memory has its own will. At this point, it is reminded that our memory, which forgets things we try not to, brings out the things actually try to forget in and out of season. The researchers’ discussions on the fact that every remembering reshapes the memory are dealt with. Secondly, some researchers focusing mainly on the heart in their studies, and their claims that the heart has a memory are covered in relation to their conceptualization of “the dynamic systems memory theory”. Built upon the hypothetical basis, it is discussed in the last part that the heart stores memories, information, feelings etc. from the past, just like a memory in Âşık Veysel’s poems, and that the things stored in the heart come to light intentionally or unintentionally. It is also found out that Âşık Veysel uses metaphors of “Remembering is Waking up” and “Remembering is Life” by replacing memory with heart. Therefore, it is aimed to put forward that the heart is a metaphor for memory in his poems. Finally, it should be noted that this study will be an example to analyse other poets mentioning the memory of the heart.

___

  • Alptekin, Ali Berat. Âşık Veysel: Türküz Türkü Çağırırız. Ankara: Akçağ Yayınları, 2007.
  • Aristoteles. Fizik. Çev. Saffet Babür, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2001.
  • Âşık Veysel. Dostlar Beni Hatırlasın. İstanbul: İnkılâp Kitabevi, 2001.
  • Augé, Marc. Unutma Biçimleri. Çev. Mehmet Sert, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2019.
  • Balzac, Honoré de. Otuzundaki Kadın. Çev. Cemil Meriç, İstanbul: İletişim Yayınları, 2018.
  • Barash, Jeffrey Andrew. “Belleğin Kaynakları”. Çev. Şeyda Öztürk, Cogito 50 (Bahar 2007): 11-23.
  • Benjamin, Walter. Pasajlar. Çev. Ahmet Cemal, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2002.
  • Çağla, Cengiz. “Bellek Üstüne Düşünmek”. Cogito Sayı: 50 (Bahar 2007): 217-233.
  • Draaisma, Douwe. Bellek Metaforları: Zihinle İlgili Fikirlerin Tarihi. Çev. Gürol Koca, İstanbul: Metis Yayınları, 2007.
  • ⸺⸺. Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer: Belleğimiz Geçmişimizi Nasıl Şekillendirir? Çev. Gürol Koca, İstanbul: Metis Yayınları, 2012.
  • ⸺⸺. Sıla Hasreti Fabrikası: Bellek Yaşlılıkta Nasıl İşler? Çev. Dürrin Tunç, İstanbul: Metis Yayınları, 2016.
  • İlhan, M. Emir. Kültürel Bellek: Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre Hatırlama. Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2018.
  • Mungan, Murathan. Dağ. İstanbul: Metis Yayınları, 2007.
  • Nikulin, Dmitri. “Memory in Ancient Philosophy”. Memory: A History. New York: Oxford University, 2015.
  • Pearsall, Paul. The Heart’s Code: Tapping the Wisdom and Power of Our Heart Energy. New York: Broadway Books, 1999.
  • Ricoeur, Paul. Hafıza, Tarih, Unutuş. Çev. M. Emin Özcan, İstanbul: Metis Yayınları, 2012.
  • Ross, W. D. Aristoteles. Çev. Ahmet Arslan. İstanbul: Kabalcı Yayıncılık, 2011.
  • Sacks, Oliver. Bilinç Nehri. Çev. Dürrin Tunç. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2019.
  • Sarlo, Beatriz. Geçmiş Zaman: Bellek Kültürü ve Özneye Dönüş Üzerine Bir Tartışma. Çev. Peral Bayaz Charum, Deniz Ekinci. İstanbul: Metis Yayınları, 2012.
  • Tunç, Gökhan. Şiir ve Bellek: Modern Türk Şiirinde Bellek Metaforları. İstanbul: Ötüken Neşriyat, 2020.
  • Uludağ, Süleyman. “Kalp”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (2001) 18 Şubat 2022 https://islamansiklopedisi.org.tr/kalb--kalp
  • Yıldırım, Gülferi. “İkinci Beynimiz: Kalbin Zekası” (24 Kasım 2015) 15 Şubat 2022 https://www.uplifers.com/ikinci-beynimiz-kalbin-zekasi