Günümüzde denizler ve okyanuslar balıkçılık veya deniz ulaşımı dışında farklı amaçlar bakımından da kullanılmaktadır. Bunlardan biri de denizlerden veya okyanuslardan petrol, doğal gaz veya çeşitli minerallerin çıkarılmasıdır. Deniz yatağı faaliyetleri gerçekleştirilirken deniz kirliliğinin önlenmesi, azaltılması, çevrenin korunması ve muhafazası için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Nitekim deniz yatağı faaliyetlerinden kaynaklı kirlilik sorunu yalnızca yerel bir sorun değildir. Aksine bütün toplumları etkileyen küresel bir sorundur. Bu bağlamda çevre ve çevrenin korunması ile ilgili yerel, bölgesel ve küresel düzenlemeler yapılmıştır. Çalışmamızın amacı esas olarak; uluslararası hukukta ‘deniz yatağı’ olarak belirlenen alanlarda gerçekleştirilen faaliyetlerin tamamen zararsız faaliyetler olmadığının ve deniz çevresinde çeşitli kirlenmelere yol açtığının tespit edilmesidir. Bu bağlamda, ulusal yargı yetkisi altındaki deniz yatağı faaliyetleri bakımından önemli düzenlemeler içeren bölgesel nitelikteki sözleşmelerin incelenmesi ve içerik analizlerinin yapılması amaçlanmaktadır.