On yıldan fazla bir süredir kapalı ekonomiden piyasa ekonomisine doğru yoğun bir ekonomik geçiş dönemi yaşayan Polonya, Mayıs 2004'de Avrupa Birliğinin (AB), üyesi olacaktır. 1970 sonrası dönemin Polonya ekonomisi için belirleyici özelliği, göreceli olarak sonuçsuz kalsa da, planlı rejimden yavaş yavaş çözülme çabaları ve bazı piyasalarda ilk serbestleşme belirtileridir.  Bu dönemdeki ekonomik gelişmedeki dalgalanmaların temel sebeplerinden biri kurumların işleyişindeki bozulma olarak ifade edilmekte ve aynı zamanda, 1974-82 ve 1989·91 ekonomik krizlerinin başlıca sebebi olarak gösterilmektedir, 1990'larda uyguanan şok teraplde Polonya ekonomisi büyük bir çöküntüye uğramıştır. İzleyen on yılda da, iktisadi yapılarını uzun bir sürede ve derinligine yeniden yapılandırma gayreti içine girmiştir, Bu gelişmelerin paralelinde de ülkeye dogrudan yabancı yatırım akını oluşmuştur.  Polonya'nın resmen AB üyesi olması, ülkeye ekonomik ve mali yararların dışında, mali açıdan da sürekli ve güçlü bir istikrar saglayacaktır. Bununla birlikte, AB'ye tam üyelik, tarım sektörünün yanısıra Devlet teşviği alan bazı sanayi kollarında, AB ile uzun ve çetin müzakereler gerektirecektir. Avrupa Birliği de, Polonya'nın üyelik sürecindeki yükümlülüklerini henüz tam olarak yerine getirmediği kanısındadır. Bununla birlikte, Polonya'nın Birliğe katılımı bundan böyle genişleme sürecinin bir anahtarı olarak görlecektir.