ÇOK KÜLTÜRLÜ TOPLUMLARDA “DİN HAKKINDA ÖĞRENME” VE “DİNDEN ÖĞRENME” MODELİ

Farklı kültür ve dinlere sahip insanların bir arada yaşadığı ortamlarda eğitim politikalarının belki de en çok ilgilenmesi gereken alan din öğretimidir. Bu alanda yapılan çalışmalar içinde, akademik çevrelerde en çok kabul gören ve eğitim programlarınca uygulanan modelin, İngiliz din eğitimcisi Michael Grimmitt’in din hakkında öğrenme ve dinden öğrenme yaklaşımı olduğu söylenebilir. Geleneksel ya da bilinen din eğitimi, bir dinin kendi dinamiklerini mensuplarına ve diğer insanlara öğretme biçimindedir. “Dini öğrenme” olarak adlandırılan bu eğitim biçiminde o dini kabul etmiş öğretmenler tarafından dini bilgiler öğrencilere telkin edilir. Din hakkında öğrenme aşamasında öğrencilere öncelikle dinin anlamı, dine olan ihtiyaç anlatılmalı; din herhangi bir din olarak değil bir fenomen olarak öğretilir. Dinden öğrenmeye gelince bu aşamada yine belirlenen dinlere ait konular kendi kaynaklarından yararlanılarak öğretilir. Müfredat modeli olarak belli bir üne ulaşan bu iki form, din eğitimi hakkındaki düşüncede oldukça yararlı bir açıklama olduğu görülmektedir. Anahtar kelimeler: Çok kültürlülük, çok kültürlü din eğitimi, din hakkında öğrenme, dinden öğrenme
Anahtar Kelimeler:

*, **, ***

LEARNING ABOUT RELIGION AND LEARNING FROM RELIGION MODELIN MULTICULTURAL SOCIATIES

Some factors like globalization shift from nation state to multi cultural life and pluralism revealed many changes in many fields and the education area is one of them. Religious education is one of the important areas in a medium where different cultures and religions live together. Among the studies in this field, the most accepted model is the “Learning About Religion And Learning From Religion” model by Michael Grimmitt. The traditional religious education is in the format of teaching a religions own dynamics and beliefs to its believers and the other people. In this model which is called “Learning Religion” religious information is given by teachers who accepted the same religion. In the ‘learning about religion’ stage before all else the meaning of religion and the need for religion should be taught. Here religion is not taught as any religion but its is taught as a phenomenon. In the ‘learning from religion’ stage the specified topics for every religion are taught from its own sources. Those two forms which became widely-known can be seen as a good explanation for the conception about religious education, because this approach helps the students to understand the others in a sympathetic and emphatic way.