KARAKAYA (AYAŞ), ILICA KÖYÜ ÇEVRESİ JEOLOJİ - HİDROJEOLOJİ ETÜDÜ

Sahanın en yaşlı formasyonları olan Paleozoyik şistler, Ayaş çayı boyunca değişik fasiyeste görülmekte, siyah rekristalize kalker merceklerini kapsamaktadırlar. Paleozoyik şistler üzerine diskordan olarak beyaz, hafif kırmızımtırak, genellikle masif Mesozoyik kalkerler gelmektedir. En üstte ise, Neojen göl tortulları volkanik akıntılarla arakatkılı olarak daha eski formasyonları diskordansla örterler. Neojen sedimentler, volkanik akıntılar altında ve üstünde olmak üzere iki bölümde incelenmiştir. Volkanik akıntılar (bazalt-andezit) altında kalan göl formasyonlarının, palinolojik inceleme sonunda Orta Miyosen yaşında olduğu tespit edilmiştir. Volkanik akıntılar üzerindeki tortulların ise, İlhanköy yakınlarında toplanan omurgalı fosiller yardımiyle Alt Pliyosenle başladığı ve Ilıca köyü yakınında bulunan defansın tayini neticesinde, bu formasyonların Üst Pliyosen sonuna kadar devam ettiği anlaşılmıştır. Ilıca köyü yakınında, defansı kapsayan formasyonlar üzerine gelen jips-kil münavebesinin yanal geçişi ve üst seviyelerine tekabül eden Ayaş-Beypazarı yolunda görülen muazzam jips yataklarının oluşumunun Üst Pliyosen sonuna kadar devam ettiği ortaya çıkar. Volkanik akıntılar; bazalt-andezit ve volkanik cam akıntıları diye iki kısımda incelenmiştir. Bazalt-andezit akıntıları, Orta Miyosende bölgedeki volkanik faaliyetlere bağlı olarak oluşmuşlar, muhtemelen Üst Miyosene kadar devam etmişlerdir. Volkanik cam akıntıları Pliyosen tortullarıyle arakatkılı olarak görülmekte, Üst Pliyosen sonlarına kadar muhtemelen bu akıntılar devam etmekteydiler. Bölge Hersiniyen ve Alpin kıvrımlanmasına uğramış ve post-Pliyosen hareketleriyle yer yer yükselmiştir. Karakaya ve Ilıca köyü sıcak suları, vadoz sularının fay ve çatlaklardan yeraltına süzülerek ısınıp tekrar kırıklardan faydalanarak yüzeye erişmesinden oluşmuşlardır. Genel sınıflamada basit sıcak kaynaklar sınıfına giren, sırasıyle bikarbonat, sodyum, magnezyum, kalsiyum ve sülfat iyonlarının hâkim olduğu bu sular, birçok hastalıkların tedavisinde iyi netice vermekte ve iyi kaliteli içme suyu olarak kullanılmaktadır. 

ETUDE GEOLOGIQUE ET HYDROGEOLOGIQUE DE LA REGION DE KARAKAYA-ILICA KÖY (AYAŞ)

Les formations les plus anciennes dans la region etudiee sont les schistes paleozoiques se trouvant sous differents fades le long du ruisseau d'Ayas. Ils contiennent des lentilles de calcaires noirs recristallises. Sur ces schistes viennent des calcaires mesozoiques, legerement rosatres, recristallises, blancs, ayant generalement 1'aspect massif. Enfin les sediments lagunaires du Neogene couvrent en discordance des formations plus anciennes, en s'intercalant avec des coulees volcaniques. Les Neogenes sedimentaires sont etudies en deux parties: 1'un sur, 1'autre sous les coulees volcaniques. L'etude palynologique a donne 1'age du Miocene moy. aux formations situees sous les coulees volcaniques (andesites-basaltes), tandis que grace a 1'etude des fossiles mammiferes ramasses pres du village d'İlhanköy on a pu dater le debut des formations couvrant les coulees volcaniques au Pliocene inf., la decouverte d'une defense de mastodonte pres du village d'lhca Köyindiquant qu'elles continuent jusqu'a la fin du Pliocene sup. Pres du village d'Ilca Köy, les alternances de gypses-argiles situes sur les sediments contenant la defense de mastodonte, sont les passages lateraux et la partie inferieure de gypses tres epais que 1'on observe sur la route d'Ayaş-Beypazarı. Done ces gisements gypsiferes ont probablemet continue a se former jusqu'a la fin du Pliocene sup. Les coulees volcaniques sont etudiees en deux parties: coulees basaltiques - andesitiques et coulees volcaniques vitrifiees. Les coulees basaltiques-andesitiques sont les produits volcaniques du Miocene moy. et probablement ce volcanisme a continue durant le Miocene sup. Les coulees volcaniques vitrifiees sont intercalees avec les formations lagunaires du Pliocene sup. Il est possible que ce volcanisme a dure pendant tout le Pliocene sup. La region etudiee a probablement subi les phases hercyniennes, alpines et par endroits il y a eu des soulevements verticaux au post-Pliocene. Les sources thermales de Karakaya et d'llca Köy sont dues probablement a 1'infiltration des eaux superficielles le long des fissures qui, se rechauffant en profondeur .et suivant les failles et les fissures, reapparaissent en surface. Ces eaux, dans la classification generate, entrent dans les eaux thermales ordinaires. Suivant 1'ordre d'importance elles contiennent des ions de bicarbonate, de sodium, de magnesium, de calcium et de sulfate. Ces eaux, potables de par leur composition chimique, ont vfne action therapeutique sur certaines maladies.

___

  • AKARSU, î. (1959): Ankara bölgesi Polatlı ve civarının petrol jeolojisi. M.T.A. Derg., no. 52, s. 99-106, Ankara.
  • BENDER, F. (1955): Kızılcahamam-Ayaş arasındaki bölgede petrol ihtimalleri hakkında rapor. M.T.A. Rap., no. 2303 (yayınlanmamış), Ankara.
  • BRELIE, G. (1958): Ankara vilâyetine bağlı Kayı-Bucuk linyit kömürü zuhurunun yaş durumu hakkında palinolojik tetkikler. M.T.A. Derg., no. 50, s. 30-35, Ankara.
  • CANİK, B. (1973): Ayaş içmece ve kaplıcasının jeoloji-hidrojeoloji etüdü. M.T.A. Derg., no. 80, Ankara.
  • ÇAĞLAR, K.Ö. (1950): Türkiye maden suları ve kaplıcaları. M.T.A. Yayınl, seri B, no. 11, Ankara.
  • DAĞER, Z. ; ÖZTÜMER, E.; SİREL, E. & YAZLAK, Ö. (1963): Ankara civarında birkaç stratigrafik kesit. T.J.K. Bült., c. VIII, sayı 1-2, s. 84-96, Ankara.
  • D.S.Î. (1949): Ayaş-Beypazarı-Güdül havzası hidrojeolojik etüt raporu.
  • DİRİSU, N.Ş. (1952): İdroloji içme ve kaplıca tedavisi. Ankara Üniv. Tıp Fak. Yayınl, no. 28, Ankara.
  • EROL, O. (1951): Ayaş dağları ve Mürted ovasının kuzey bölümlerinin jeolojisi hakkında rapor. M.T.A. Rap., no. 2456 (yayınlanmamış), Ankara.
  • (1954): Ankara ve civarının jeolojisi hakkında rapor. M.T.A. Rap., no. 2491 (yayınlanmamış), Ankara.
  • (1955): Köroğlu-lşık dağları volkanik kütlesinin orta bölümleri ile Beypazarı-Ayaş arasındaki Neojen havzasının jeolojisi hakkında rapor. M.T.A. Rap., no. 2279 (yayınlanmamış), Ankara.
  • (1961): Ankara bölgesinin tektonik gelişmesi. T.J.K. Bült., c. VII, sayı 2, s. 57-74, Ankara.
  • (1968): Ankara çevresinde Paleozoik arazinin bölümleri ve Paleozoik-Mesozoik sınırı hakkında. T. J.K.Bült., c. XI, s. 1-2, s. 1-15, Ankara.
  • FÜRST, M. (1955): Güney Ayaş silsilesinin ve civarının jeolojisi ve hidrojeoloji bakımından haritalanması. M.T.A. Rap., no. 2691, Ankara.
  • KETİN, İ. (1961): Türkiye'de magmatik faaliyetler. T J.K.Bült., c. VII, sayı 2, s. 1-15, Ankara.
  • MORER, L. (1946): Les sources thermominerales. Masson et Cie., Paris.
  • NEBERT, K. (1958): îç Anadolu'nun en genç jeolojik-tektonik olayı hakkında bir etüt: Ankara vilâyetinin (KayıBucuk) civarındaki Wallachien orojenez safhasının ispatı. M.T.A. Derg., no. 50, Ankara.
  • OZANSOY, F. (1957): Türkiye Tersiyer Memeli faunaları ve stratigrafik revizyonları. M.T.A. Derg., no. 49, Ankara.
  • SCHOELLER, H. (1962): Les eaux souterraines. Masson et Cie., Paris.
  • THENİUS, E. von (1949): Über die Saugetierfauna aus dem Unterpliozân vcn İlhan bei Ankara (Türkei). Siztz. Österr. Akad. Wissen. Math.-Kl, Abt. I, Bd. 158, Heft 9 u. s. 656-661.
  • UNGAN, A. (1949): Sıcak ve soğuk şifalı sular kimyası. Refik Saydam Mer, Hıf. Mües. Yayınl., no. 15.