Sizlere arazi mevsimine başlamadan evvel çalışmalarımız hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Biliyorsunuz 1972 yılı bilhassa demir projesi bakımından faal bir yıl oldu. 1972 yılında Hasançelebi'de başlamış olduğumuz çalışmalara devam ettik. Yeni bulduğumuz 44 milyon tonluk ilâveyle Hasançelebi'de 142 milyon ton % 52 tenöre tekabül eden cevher rezervi tespit edilmiş durumdadır. Bu rezerv dışında, Divriği ile Hasançelebi arasındaki Yellice mıntıkasında sondajlı aramalarımız, çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalar neticesinde de, aynı tenörde 20 milyon ton kadar rezerv tespit edilmiş bulunmaktadır. Demir cevheri ile ilgili olarak memleketimizin muhtelif yerlerinde jeolojik ve jeofizik etütlere devam edilmektedir. Bu arada Bolu masifinde uçuşlarımız devam etmektedir. Bu uçuşlarda bazı anomaliler tespit olunmuş ve tahkikine başlanmış bulunmaktadır. Henüz elle tutulur bir netice yoktur, fakat buradaki jeofizik çalışmalar ümit verici görünmektedir. Bunların dışında Toroslar'da alüminyum ve demir karışımı bir cevher daima bilinir; Payas'taki demir cevheri gibi. Zamanında yapılan çalışmalarda karışımın ayrılması mümkün olmamış ve Almanya'ya da numune gönderilmişti. Krupp Firması bazı tecrübeler yapmış, fakat demir alüminyumdan tam olarak ayrılmamıştı. Toroslar'da Yalvaç-Akşehir mıntıkasında demir ve alüminyum karışımı olan cevher tipinden bir miktar tespit edildi ve numune alındı. Teknoloji Laboratuvarlarımızda yapılan son çalışmalar neticesinde demir ve alüminyumun birbirinden ayrılabileceği tespit edildi, ki bu netice bizim için mühim bir adımdır. Çünkü Toroslar'da geniş bir sahada demir ve alüminyum karışımı cevher mevcuttur. Bunlar birbirinden ayrılabildiğine göre demir ve alüminyum, rezervlerimiz bakımından ümit verici görülmektedir.

I want to give you an outline of our activities before entering the 1973 field season. 1972 was markedly active with the iron project. Work taken up at Hasançelebi continued in that year and with new discoveries reserves in the region increased to about 142 million tons of ore, at an equivalent grade of 52 percent Fe. Drilling was conducted at Yenice, between Divriği and Hasançelebi, bringing in a further 20 million tons of iron, of same grade. Geological and geophysical studies for iron ore were likewise carried out in other places, while airborne survey over the Bolu massif continued, indicating presence of some anomalies. These are being verified. Although follow up results are not yet known, geophysical studies do seem promising. Beside these some ore deposits (complex ore of iron and aluminium) are known to exist in the Taurus region, such as the one at Payas. Meanwhile, a small iron-aluminum deposit was also discovered at Yalvaç-Akşehir area in the Taurus mountains and samples brought in. In our own laboratories, however, a series of tests run on these samples did have successful results so as to indicate that a separation of aluminum from iron might after all be possible. This hopeful new development has a far reaching meaning for us, as the type of ore in question is believed to occur widespred over large areas in the Taurus district. If then iron and aluminum in those deposits can be separated it means a substantial increase of our aluminum and iron ore reserves.