SOSYAL BİLİMLER FELSEFESİ AÇISINDAN TÜRKİYE’DEKİ ÜNİVERSİTELERDE BÖLGESEL COĞRAFYA ÖĞRETİMİ

ÖZETBölge coğrafyası, coğrafi disiplinde 19. Yüzyılın ikinci yarısı ile 20. Yüzyılın ilk yarısında egemen olmuş bir alt disiplindir. Bu dönemde dünya ve ülkeler coğrafi özelliklerine göre belirli bölgelere ayrılıyor ve bu özelliklere göre inceleniyordu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında bölge coğrafyası, coğrafyanın ana paradigması olmaktan çıktı. Yerini daha çok pozitivist olan diğer paradigmalara bıraktı. Her ne kadar bölge, coğrafi disiplinin merkezinden uzaklaşmasına karşın bölge terimi coğrafyada yaygın bir şekilde varlığını sürdürdü. Günümüzde Türkiye’deki üniversitelerin çoğunda 1941 yılında Birinci Türkiye Coğrafya Kongresinde ayrılmış olan yedi bölge coğrafyası öğretimi yaygın bir şekilde devam etmektedir. Bu bölge ayrımı günümüz coğrafi anlayışıyla uyuşmayan bir yaklaşımdır. Çoğunlukla gerçekliği yansıtmaktan ziyade anlaşılması zor sınırları içermekle kalmayıp, önemli bir değişim de geçirmemiştir. Bölgesel coğrafyanın özcü bir yaklaşım sergilemesi, indirgemeci bir anlayışa sahip olması, sınırların neden bu şekilde çizildiği gibi çeşitli noktalardan eleştirilmektedir. Bu nedenlerle sosyal bilimler felsefesindeki yaklaşımlar ile sınırları değiştirilemez bölgesel coğrafya arasında ortak bir zemin bulmak bilimsel açıdan zordur.Anahtar Kelimeler: Bölge coğrafyası, coğrafya öğretimi, indirgemecilik, özcülük, sosyal bilimler felsefesiABSTRACTRegional geography is a subfield of geography which dominated the discipline between the second half of the 19th and the first half of the 20th century. During this period, the world and countries were divided into specific regions according to geographical features and then regions were examined based on those features. After the Second World War, regional geography ceased to be a main paradigm in geography. It was replaced by other paradigms being mostly positivist. Although region was moved away from the geographical discipline central point, the term of region, remained to be in use widely in the discipline. Currently, most universities in Turkey have continued to teach widely the seven-region concept of geography created by the First Geography Congress of Turkey in 1941. This regional dividing is not compatible with existing geographical understanding. It does not reflect the reality by creating inexplicable borders, and did not undergo any significant change after their setting. Regional geography criticized for displaying essentialist approach and being reductionist and it was questioned why regional borders drawn this way. For these reasons it is difficult to find a common ground between approaches in philosophy of social sciences and the regional geography having unchangeable borders. Keywords: Regional geography, geography teaching, reductionism, essentialism, philosophy of social sciences