Özgürlük Ahlâkı

Özgürlük Ahlakı’nın (Ethics of Liberty) bu Fransızca tercümesi için bir giriş yazmanın belki de en iyi yolu bu kitabın İngilizce orijinalinin yayımlandığı 1982’den bu yana liberteryeniz ne olduğunu tartışmaktır. Böyle bir tarihçe önce liberteryen teorinin gelişmesini, sonra da onun insanların görüş ve kanaatlerine oradan da beşerî kurumlara sirayetini ele alan iki bölüme ayrılabilir. Böyle bir tarihçe yirminci yüzyılın en göz kamaştırıcı ve hatta hayretamiz olayını, Sovyetler Birliği’nde ve Avrupa’da sosyalizmin/ komünizmin devrimvarî çöküşünü ve “infilak etmesi”ni görmezlikten gelemez. 1989- 90 Devrimi gerçekten de tarihin “devrimci bir anı”dır. Genel olarak, sosyal ve siyasî kurumlar durağandırlar; sadece, neredeyse görünmez mikro adımlarla gerçekleşen tedrici değişmeler yaşarlar. Fakat sonra, devrim ümidinin (veya korkusunun) imkânsız derecede romantik ve hayalperestçe görünmeye başladığı anda birdenbire bir devrim olur. Bu gibi devrimlerin özelliklerinden biri, tarisıdır, o kadar ki, sadece birkaç ay önce imkânsız bir rüya gibi görünen değişimler gerçekleşir. Fransız Devrimi’nde olduğu gibi münferit tarihî aktörlerin rolleri hızla değişir ve ilerici bir devrim, sırf varlığını korumakla, birkaç ay içinde inatçı bir reaksiyoner hâline gelir. Bunun için, 1989-90 Devrimi’nden kısa bir süre önce devrimci değişimin öncülü-ğünü yapan Gorbaçov’u artık özelleştirme ve serbest piyasa ekonomisine doğru hızlı gidişe ayak uydurmak için mücadele ederken görüyoruz.