Kıbrıs Sorunu Paradoksunda Görsel Kültür Ortaklığı ve İki Toplum

Görsellik kavramı geniş bir akademik sorgu yelpazesine yayılmaktadır. Hem tarihsel hem de zihinsel etkinlik sıralamasında düşünceden önce gelir. Algı ve duygulanım süreçlerine eklenir. Günümüzde görsel sanatlar ve görsel antropoloji alanlarında; metinsel okumaların sistematik, soyut ve sonuç odaklı metodolojik yapısı görsellik kavramının tartışma konuları arasındadır. Çünkü görsel kültür sistematik bir bakış açısıyla tanımlanamaz. Semboller, kahramanlar, ritüeller, toplumsal değerler gibi kavramlar her toplumun sözsüz kültüründe var olan ifade biçimleridir. Görsel kültür tanımını da biçimlendirirler. Görsel kültür aynı kültür kavramı gibi yaşayan bir organizmadır. Her toplumun dini ve etnik kimliği çerçevesinde şekillenir. Aynı zamanda coğrafyaya, iklime, uzun zaman birlikte yaşama deneyime göre de değişip dönüşebilir. Yazılı ve sözlü kültür düşüncenin dışsallaştırılmasıdır. Yaşamımızda önemli yer kaplayan görüntüler ve görsel nesnelerin içini doldurduğu Görsel Kültür’ün neyin uzantısı veya neyin dışsallaşması olduğu sorusunun yanıtı önemlidir. Makalenin görsel kültür ortaklığı üzerinde yoğunlaşmış kurgusu bu nedenledir. Önemi ise; iki farklı etnik gruba ait iki toplumun görsel bellek ortaklığı ve\veya farklılığı, Kıbrıs Sorununun çözüm kaynaklanmaktadır. Makalenin sonunda ulaşılan bulgu; Kıbrıs’ta bir uzlaşma sonucu gerçekleşecek çözüm sonrası ortak yaşam deneyiminin içselleştirilebilmesi ise ancak Kıbrıslı Türk ve Rumların görsel bellek ortaklığının varlığıyla olası olabildiğidir