Romantik dönem her yönüyle bir Alman akımıdır. “Lingua romana”dan, halkın dilinden kökenini alan; Alman ulusunun, Alman örfünün, adetlerinin, masallarının, efsanelerinin, bir ulusu ulus kılacak her unsurun öne çıkarılmasını ve araştırılmasını talep eden bir akımdır. Her akımda olduğu gibi Romantik akımın da kendine ait kavramları vardır. Yarım asır süren, üç farklı şehirde (Jena, Heidelberg, Berlin) gelişen bu akım sadece kendi kavramlarını oluşturmamış, bu elli sene içinde toplumsal, siyasi, kültürel dönüşümlere de yol açmıştır. Büyükşehirlerden kaçış, seyahat, idilik ortamlarda huzur buluş, hayal ötesi alanlara açılma gibi unsurların edebiyata girişi yanında düello gibi bir müessese de Romantik döneme mahsus bir ritüeldir. Biz bu makalede Romantik dönem şairlerinin, yazarlarının, sanatçılarının neden kırk yaşlarını geçemedikleri, neden genç öldükleri üzerine bir araştırma yaptık. Bu bağlamda dönemin amansız hastalıklarının, bu dönem Zeitgeist’ının romantik entelektüellere şanssızlıklar, bahtsızlıklar oluşturmasının, kazaların, intiharların ve düellonun bu genç ölümlere neden olduğunu gördük.