TARİH BOYUNCA TÜRKLER VE FARSÇA; MODERN YAKLAŞIMLARA BİR ELEŞTİRİ

Tarihte Türk toplulukları arasında Farsçanın yeri ve kullanımıyla ilgili olarak Türkiye’de yapılan değerlendirmelerde konu farklı bir noktaya taşınmakta, yaygın olarak Türkçeye Türk devletlerinde önem verilmediği, Türkçenin ihmal edilip Farsçaya özen gösterildiği ispata çalışılmaktadır. Anadolu’ya ulaşmadan önce 4 asra yakın bir zaman diliminde Türkler ile Farsların inançlarında ve dillerindeki değişme ve gelişme süreci, büyük ölçüde Mâverâünnehir/Batı Türkistan bölgesinde bir arada geçirilmiştir. Bu zaman zarfında ve bunu takip eden birkaç asırda Arapça hemen her alanda daima özel bir konuma sahip olmuştur. Geçmişte saltanat merkezlerinde ihtiyaçlar çerçevesinde birçok dilde görüşmeler yapıldığı ve yazılar kaleme alındığı bir gerçektir. O dönemlerde resmî dil kavramı ve tanımı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle de özellikle bir dilin siyasi olarak desteklenip yüceltildiği ve diğerlerinin dışlandığı söylenemez. Ayrıca ilk dönemlerden itibaren Farsça yazılı eserlerin önemli bir kısmının, Türklerden ve onların faaliyetlerinden bahsettiği gözlerden uzak tutulmamalıdır. Günümüzde de Özellikle İran, Afganistan ve Tacikistan’daki Türkler Farsça eserler yazmayı sürdürmektedir. Bu ülkelerdeki bazı önemli edebî şahsiyetler doğal olarak Türk asıllıdır.

TURKS AND PERSIAN IN HISTORY: A CRITIQUE OF MODERN APPROACHES

It is seen that the focus shifts to a different level in the critiques made in Turkey about the importance and use of Persian among Turkish people in history and that scholars tend to claim Turkish was ignored and Persian was highlighted in the ancient Turkish states. Change and development processes in the beliefs and languages of Turkish and Persian people mostly took place in the Transoxiana-Ma wara'un-nahr /West Turkistan region for about four centuries before Turks arrived Anatolia. During this period and the following two centuries Arabic was the predominant language in almost all fields of life. It is true that depending on the needs various languages were used for verbal and written purposes in the governing bodies. It can be suggested that no concept of official language existed in the said periods and as such it is not plausible to say that a specific language was favoured and highlighted politically while others being ignored. Moreover, it should be noted that since early times most Persian texts deals with Turks and their practices

___

  • Ahmed Refik, Tarih Encümeni Mecmuası (Kaynak bilgisi M. F. Köprülü’ye aittir).
  • Aksaraylı Kerimeddin Mahmud (1999), Müsâmeratü’l-ahbâr, nşr. Osman Turan, Ankara (İlk baskı 1944).
  • Bahâr, Melikü’ş-şu’arâ (1349 hş.), Sebkşinâsî, I-III, Tahran.
  • Barthold, W. (1927), Orta Asya Türk Tarihi hakkında Dersler, İstanbul.
  • Dihhudâ, Ali Ekber (1993-1994), Lugat-nâme, I-XIV, Tahran.
  • Enverî, Hesen (1355 hş.), İstilâhât-ı dîvânî devre-i Gaznevî ve Selcûkî, Tahran.
  • Gökbilgin, M. Tayyib (1979), Osmanlı Paleografya ve Diplomatik İlmi, İstanbul.
  • Halil Edhem, Tarih Encümeni Mecmuası, c. 1, s. 116 (Kaynak bilgisi M. F. Köprülü’ye aittir).
  • Hânlerî, Pervîz Nâtel (1366 hş.), Târîh-i zebân-i Fârsî, I-III, Tahran.
  • Humâî, Celâleddîn (1340 hş), Târîh-i edebîyât-ı Îrân, Tahran.
  • İnalcık, Halil (1987), Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar, I, Ankara (ilk baskı 1954).
  • İnalcık, Halil (1987), Hicrî 835 Tarihli sûret-i Defter-i Sancak-i Arvanid, Metni bir giriş ile neşreden Halil İnalcık, Ankara (ilk baskı, 1954).
  • Köprülü, M. Fuad (1980), Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul.
  • Kraelitz (1922), Osmanische Urkenden in Türkischer Sprache. Viyana (Kaynak bilgisi M. F. Köprülü’ye aittir).
  • Levend, Agâh Sırrı (1972), Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara.
  • Reychman, Jan – Zajaczkowski, Ananiasz (1993), Osmanlı-Türk Diplomatikası El Kitabı, Genişleterek İngilizceye Çeviren Andrew S. Ehrenkrutz, Türkçeye Çeviren Mehmet Fethi Atay, İstanbul.
  • Turan, Osman (1988), Türkiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesîkalar, TTK, Ankara.
  • Turan, Osman (1999), Selçuklular Tarihi ve Türk İlim Medeniyeti, İstanbul.