BATI’NIN KARANLIK DOĞU’NUN ALTIN ÇAĞINDA BİLİM: İSLÂM BİLİM TARİHİ AÇISINDAN BİR KARŞILAŞTIRMA

Bilim tarihi, bilginin oluşumunu, gelişimini ve dönüşümünü anlamak bakımından önemlidir. Bilimin, tarihin başlangıcından itibaren, özellikle birkaç önemli coğrafyada çok büyük gelişmeler gösterdiği, bu coğrafyaların bilimin yayılması bakımından birbirlerini etkilediği, böylece bilimin evrensel bir boyutta sürekli geliştiği muhakkaktır. Bu günkü bilim, tarih boyunca oluşan ve gelişen bilimsel çalışmaların bir sonucudur. Bu çalışmanın amacı, bilimin oluştuğu bu süreçte Eskiçağ ile Yakın Çağlar arasında var olan fakat bu günkü batının inkârına maruz kalan, buna rağmen yararlandığı bilimsel kaynakların ortaya çıktığı dönem olarak İslâm Medeniyeti’nin bilim tarihinin önemini ortaya koymaktır. Bilim öncelikle Mezopotamya coğrafyası ve Mısır’da oluşmaya başlamış, buradan antik Yunan coğrafyasına ve bunların bir devamı olarak da Roma İmparatorluğu’nun siyasi sınırlarına kadar yayılmıştır. Helenistik dönemin ve Roma İmparatorluğu’nun ardından Doğu yeniden bilimin merkezi olmuş, İslâm Medeniyeti bu yeni döneme ev sahipliği yapmıştır. Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarından oluşan sentezin sonunda Ortaçağ’ın başlarına doğru körelmeye ve yok olmaya başlayan bilim, İslâm Medeniyeti eliyle yeniden kavranmış, geliştirilmiş, bugünün bilimine yön veren ve kaynaklık eden bilim adamları ve eserleri vasıtasıyla yeni bir zirve oluşturmuştur.  Batı’da bilimin ilerlemesinde, İslâm Medeniyeti’nin kendinden önceki bilimsel bilgileri edinmesi, dönüştürmesi ve birçok yeni katkıyla geleceğe ulaşacak merkezlerde ve kaynaklarda muhafaza etmesi,  İslâm Medeniyeti’nin, bilimin gelişim süreci ve bu günkü düzeye erişmesinde gerçek bir köprü vazifesi görmesi ile mümkün olmuştur. Bu bakımdan İslâm bilim tarihi, üzerinde hâlâ bilimsel çalışma yapılmayı gerekli kılan bir alan olarak önemini korumaktadır.

___

  • Freely, J. (2014). Işık Doğu’dan Yükselir: İslâm Biliminin Batı Dünyasının Şekillenmesine Katkıları (Çev.: Gül Çağalı Güven). İstanbul: Doğan Kitap.
  • Garaudy, R. (1993). “İslâm ve İlim”, İslâm ve Bilim içinde, İstanbul: Seha Neşriyat, s. 49-61.
  • Göker, L. (1996). Bilim ve Teknolojinin Gelişimi ile Türk-İslâm Bilginlerinin Yeri. İstanbul, M.E.B.
  • Hoodbhoy, P. (1992). İslâm ve Bilim (Bağnazlığa Karşı Akılcılığın Savaşımı) (Çev.: Eser Birey).Cep Kitapları, İstanbul.
  • İslâm ve Bilim (1993). Seha Neşriyat, İstanbul.
  • Kaplan, Y. (1993). Dr. Şakir Kocabaş’la İslâm Düşüncesinin Sorunları Üzerine. İslâm ve Bilim içinde, İstanbul: Seha Neşriyat, s. 63-85.
  • McClellan III, J. E. ve Dorn, H. (2006). Dünya Tarihinde Bilim ve Teknoloji (Çev.: Haydar Yalçın). Ankara, Arkadaş Yayınevi.
  • Sarton, G. (1975). Introduction to the History of Science, vol.1 (Bilim Tarihine Giriş, cilt 1), New York: Krieger.
  • Seyyid Hüseyin Nasr, (1993). İslâm ve Modern Bilim. İslâm ve Bilim içinde, İstanbul: Seha Neşriyat, s. 13-30.
  • Sezgin, F. (2008). İslâm’da Bilim ve Teknik,Cilt I: Arap-İslâm Bilimlri Tarihine Giriş (Çev.: Abdurrahman Aliy. İstanbul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
  • Sezgin, F. (1993). Müslümanların İlimler Tarihindeki Yeri. İslâm ve Bilim içinde, İstanbul: Seha Neşriyat, İstanbul.s. 203-217
  • Tekeli, S., Kahya, E., Dosay, M., Demir, R., Topdemir, H. G., Unat, Y., Aydın, A. K. (2001). Bilim Tarihine Giriş (3. Baskı). Ankara, Nobel.
  • White, A. D. (1978). A History of the Warfare of Science with Theology (Bilimin Teolojiyle Savaşının Tarihi (1896),Yeni Basım, Peter Smith, Gloucester, Mass).
  • Whitfield, P. (2012). Batı Biliminde Dönüm Noktaları: Tarih Öncesi Dönemlerden Atom Çağına, (Çev.: Serdar Uslu). İstanbul: Küre Yayınları.