EU’S Capacity of Creating Desirable Outcomes: Matters of Normative Leadership

Bu makale, AB’nin dış politika uygulama süreci çerçevesinde istenilen sonuçları yaratabilme kapasitesini ve buna bağlı olarak normatifliğini sorgulamayı amaçlamaktadır. 1990lardan itibaren AB, yaptırım gücü olarak norm ve değerlerini kullanan benzersiz ve geleneksel olmayan bir aktör olarak küresel politikada giderek daha görünür oldu. Ancak, çatışma çözme yöntemleri, komşuluk bölgesinin dışında uyguladığı politikalar, sürüdürülebilir kalkınma çabalarına katkısı, iklim değişikliği ile mücadelesi ve küresel finansal kriz karşısındaki duruşu, AB’nin dış politika uygulamalarında istediği sonuçları almakta aslında zorlandığını göstermektedir. Annan Planı’nın Kıbrıs’ta başarısızlığa uğraması, AB’nin tecrübe ettiği bu güçlüğün en tipik göstergelerinden biridir. Bu makale, Kıbrıs sorununa AB’nin normatif liderliği perspektifinden bakmayı amaçlamaktadır. Kıbrıs ile birlikte Gürcistan, Orta Asya, Doha Turu, iklim değişikliği ve küresel finansal kriz konuları da burada bu bakış açısı ile ele alınmaktadır

EU’S Capacity of Creating Desirable Outcomes: Matters of Normative Leadership

This paper seeks to explore the normativeness of the EU by judging its capacity of creating desirable outcomes through its foreign-policy implementation process. From the 1990s on, the EU has become more visible in global politics as a unique, non-traditional actor using its norms and values as a deliberative force. Nevertheless, its conflict-management patterns, conduct of foreign affairs beyond its neighbourhood, participation in the sustainable-development efforts, fight against the climate change, and attitude towards the global financial crisis have all displayed that the EU is, in fact, not at ease in creating desirable outcomes subsequent to its foreign-policy actions. The failure of the Annan Plan in Cyprus is one of the quintessential examples of the EU’s consequence-challenged foreign politics. This paper intends to probe the Cyprus question from the perspective of the EU’s normative leadership. Georgia, Central Asia, the Doha Round, climate change, and the global financial crisis are among the topics that will be enquired into here in a similar light