OSMANLI-ERMENİ ÇATIŞMASINDA TOPLUMSAL ALGI DÜZEYİ: DİYARBAKIR ÖRNEĞİ

Tarihsel olarak Türk-Ermeni sosyal münasebetleri, Osmanlı devletinden önce Anadolu’da kurulan Selçuklu devleti ile başlamaktadır. Bu nedenle Ermenilerin, Selçuklu ve Osmanlı devletleri ile Doğu Anadolu ve Kafkasya’da 1915 olaylarına kadar yaklaşık sekiz yüzyıl devam eden sosyal birlikteliklerinden söz etmek mümkündür. Ermeni meselesinin temeli olarak sunulan “tehcir” olayı, Türkler taralından Osmanlı devletinin, Ermenilerin siyası isyanları karşısında kendini savunmak zorunda oluşu olarak kabul edilmesine rağmen, ABD, AB ve dünyanın değişik ülkeleri formel ve enformel olarak soykırım yapıldığına dair tartışmalarda taraf olarak gözükmektedir. Bu nedenle söz konusu tartışmalar konuyu hem dış politikada hem de iç toplumsal dinamiklerimiz açısmdan önemli/tartışmalı hale getirmektedir. Ermenistan ve Ermeni Diasporası tarafından yürütülen soykırım iddialarının, Avrupa ülkelerinin hemen hemen hepsinde, ABD ve bir kısım dünya ülkesi tarafından benimsenmesi ve buna bağlı olarak sosyalleşme süreci içinde Türkiye’de toplumsal bilinçte Ermeni soykırım iddialarının gerçek olduğu ve kabul gördüğü şeklinde anlaşılmaktadır. Bu yüzden konunun sosyolojik olarak araştırılması ve verilerle değerlendirilmesi gerekmektedir. Araştırma; 2010 yılı anket ve enformel görüşme tekniklerden yararlanılarak elde edilen bulguların teorik sosyoloji ve tarih bilgileriyle birleştirilmesine, karşılaştırılmasına dayanan yorumlamalardan oluşmaktadır.

OTTOMAN-ARMENIAN CONFLICT OF LEVEL OF SOCIAL PERCEPTION: THE CASE OF DİYARBAKIR

Turkish-Armenian social relations had their roots in the Seljuk Empire in Anatolia before the Ottoman Empire. Therefore we can talk about friendly social relations, which lasted for eight centuries, between the Armenian and the Seljuk, the Ottoman Empires in the Eastern Anatolia and in the Caucasus. The “deportation” is taken as the basis for the Armenian question Nowadays the United States and European Countries blame the Ottomans for the deportation and presume the Armenians innocent and forget that the Ottomans had to protect themselves against the political revolt of the Armenians. The so-called genocide assertions which are contested by means of communication in great alliance in Europe, the United States, in some other countries, in Armenia and the Armenian Diaspora. All information given on this matter is in favour of the Armenians and against Turkey and forms an anomic situation. in 2010, The research will be made of findings made by questionnaires and informal interviews and their junction and comparison to sociology and historical records.