KÜLTÜREL BELLEK MEKÂNI VE MİLLİ KİMLİK YARATMADA PINARBAŞI AĞITLARININ İŞLEVİ

İnsanoğlu çevresini anlamlandırarak kendisi için bir dünya kurar. Kurulu olan bu dünya düzeninin devam etmesi için kültür üretimi ve bu kültürün gelecek nesillere aktarılması gerekmektedir. Bu aktarımın sürekli bir hal alabilmesi için insan belleğinde kalıcı olması gerekir. Kültürel anlamda belleği bir mekâna çevirebilmek için insani kodların yaşamın her alanında canlı tutulması ve yeni nesillere aktarılması gerekir. İnsanoğlunun hayatında çeşitli geçiş dönemleri vardır. Doğum, evlenme ve ölüm insan hayatının önemli geçiş dönemlerindendir. Geçiş dönemleri etrafında oluşan inanış ve ritüeller kültürel belleğin canlı tutulmasında önemli bir yere sahiptir. Ölüm etrafında da çeşitli kültürel faaliyetlerin ortaya çıktığı görülmektedir. Ölüm öncesinde, sırasında ve sonrasında olmak üzere çeşitli aşamalarda ortaya çıkan inanış ve uygulamalar binlerce yıllık kolektif bilinçaltının izlerini taşır. Ölen kişinin ardından yakılan ağıt, insanoğlunun ölümle birlikte kaybettiği bir yakının acısının dışa vurulmuş yansımasıdır. Ağıtlar ölen kişiye bir çeşit veda niteliği taşımakta, o kişinin kısa bir hayat hikâyesini acıklı bir şekilde dile getirmektedir. Aynı zamanda ağıtlarda kültürün izlerini görmek mümkündür. Ağıtlarda günlük yaşamın izlerini, gelenek ve göreneği, sosyal hayatı, coğrafi unsurları vb. birçok unsur yer almaktadır. Ağıtlar milli kimliğin taşıyıcısı olma özelliğine de sahiptir. Acıklı olayların sonucunda ortaya çıkan ağıtlar, bireyin milli kimliğini bulmasına yardımcı olacak kodları içerir. Ağıtlarda gelenek ve görenek, vatan ve dil gibi milli kimliğin ana unsurlarını bulmak mümkündür. Bu bağlamda Pınarbaşı ağıtlarında da bireyin kültürel kimliğine ulaşmasına yardımcı olacak kodlar yer almaktadır. Pınarbaşı ağıtlarında kültüre ve milli kimliğe ait unsurların yoğun bir şekilde yer aldığı görülmektedir. Çalışmamızda ağıtların kültürel belleği ve milli kimliği yaratmadaki işlevi üzerinde durulacak ve Pınarbaşı ağıtları bu bağlamda incelenecektir.

CULTURAL MEMORY SPACE AND FUNCTION OF PINARBAŞI LAMENTATION IN NATIONAL IDENTITY CREATION

Human beings make a world for themselves by making sense of their environment. In order for this transfer to be continuous, it must be permanent in human memory. Turning the memory into a place in a cultural sense, human codes should be kept alive in all areas of life and transferred to new generations. There are various transitional periods in human life such as birth, marriage and death. They are essential transitions in human life. Beliefs and rituals formed around the transition periods have an essential place in keeping the cultural memory alive. It is understood that various cultural activities have emerged around death. The beliefs and practices that emerged at various stages before, during and after death bear the traces of thousands of years of the collective subconscious. The lament burned after the deceased is the outward reflection of the pain of a relative lost by humanity with death. The laments are a kind of farewell to the deceased, expressing a short life story of that person pathetically. It is also possible to see the traces of culture in laments. In laments, traces of daily life, tradition and custom, social life, geographical elements, etc. There are many factors. Laments also have the feature of being the bearer of national identity. The laments that result from pathetic events contain codes that will help the individual find his national identity. It is possible to determine the main elements of national identity such as tradition and custom, homeland and language in laments. In this context, there are codes in Pinarbasi laments that will help individuals reach their cultural identity. It is seen that the elements of culture and national identity are intensely included in Pinarbasi laments. In our study, the function of laments in creating a cultural memory and national identity will be emphasised, and Pinarbasi laments will be examined in this context.

___

  • Referans 1 Altınkaynak, E. (2015). Ağıtlar (Pınarbaşı, Sarız, Tomarza Avşarları), Karadeniz Dergi Yay., Ankara.
  • Referans2 Assmann, J. (2015), Kültürel Bellek (Çev. Ayşe Tekin), Ayrıntı Yay., İstanbul.
  • Referans3 Baltaş, Z. (2000). Sağlık Psikolojisi. Remzi Kitabevi, İstanbul.
  • Referans4 Güvenç, B. (1997), Türk Kimliği, Remzi Kitapevi, İstanbul.
  • Referans5 Çağırkan, B. (2016). Göç, Hibrit Kimlik ve Aidiyet: Yeni Toplumlar, Yeni Kimlikler. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 5(8), 2613-2623.