XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Erbil’in İktisadi Yapısı

Erbil, ticari kervanların geçiş noktası üzerinde yer alması nedeniyle ulaşım ve ticaret açısından büyük bir öneme sahiptir. Erbil, ticaretin yanı sıra önemli bir tarım ve hayvancılık şehriydi. Toprakları devlet  ve vakıf arazileri olarak iki gruba ayrılan Erbil, tımar sisteminin de uygulandığı bir bölgeydi. Savaşta yararlılık gösterenlerin yanı sıra dini ve eğitim alanlarında hizmet veren diğer görevlilere de bu araziler tımar olarak verilmekteydi. Ayrıca Fatma Han Tekkesi ve Pirdavud Zaviyesi gibi tekke ve zaviyelerin ihtiyaçlarının temin edilmesi adına da bazı zirai araziler vakıflara bağışlanmıştır. Erbil’de yetiştirilen zirai ürünler çoğunlukla tahıldan ibaretti. Meyve ise Erbil çevresinde bulunan engebeli arazilerden temin edilmekteydi. Bu ürünlerin yetiştirilmesinde yağmur suyu kullanılıyordu.Erbil’in diğer bir geçim kaynağı ise koyunculuktu. Devlet, ziraatte olduğu gibi hayvancılık için de vergi almaktaydı. Öte yandan şehirde tekke ve zaviyelerin ihtiyaçlarının karşılanması için hayvan bağışı da yapılırdı. Şehrin diğer önemli uğraşı Osmanlı Devleti sınırları dahilinde de yaygın olarak yapılan at yetiştiriciliğiydi. Bir ulaşım ve nakliye aracı olarak önem taşıyan at yetiştiriciliğinin Erbil’de de aynı amaçlar doğrultusunda yapıldığı belgeler ile kanıtlanmıştır.Erbil, ticaret şehri olması nedeniyle ticari amaçlı bir çok yapıya sahiptir. Hâlâ varlığını sürdürmekte olan Kayseri Çarşı’sı bu yapılardan sadece biridir. Erbil aynı zamanda bir kesişim noktası olduğu için birçok ticari kervanın dinlenme ve değiş tokuş yaptığı bir yer olmuştur. Bu sebeple Erbil’de birçok menzilin varlığından söz etmek mümkündür. Bu menziller postacılar aracılığı ile devlet postalarının Irak’ın diğer şehirlerine özellikle de Musul ve Kerkük’e ulaştırılmasında kullanılmıştır.Anahtar kelimeler: Erbil, Ticaret, İktisat, Tımar, Osmanlı Devleti.