Türkiye-AB İlişkileri ve Din Eleştirel Bir Yaklaşım

Avrupa Birligi’nin doguya dogru genisleme projesikapsamında ve çesitli faktörlerin etkisiyle Türkiye’ye 1999yılında aday ülke statüsü verilmistir. Bu yıldan beri, TürkiyeAB üyeligi yolunda önemli adımlar atmıs ve AB ile iliskilerTürk siyasetinde önemli bir yer isgal etmistir. Bu makalede,Müslüman çogunluklu bir ülkenin AB’ye girmesinde slamiyetbir engel midir? Ya da halkının çogunun Müslüman oldugubir ülkeyle Hristiyanlıgın kimlik olusumunda önemli birkaynak oldugu AB arasındaki müzakerelerin seyrini din,olumsuz yönde mi etkileyecek sorusu cevaplandırılmayaçalısılacaktır. Aslında bu yazıda, Türkiye-AB iliskilerindesorun olusturabilecek çok çesitli alanlardan biri olan bu boyutlailgili yüzleri açıklamada yardımcı olacak bazı unsurlaradin sosyolojisi çerçevesinde isaret edilecektir. Dinin halabireylerin tutum ve davranısları üzerinde etkili oldugu birsüreçte sekülerlesmenin, dini kurumu ve dindarlıgı yok etmeyerine dönüstürdügü, hatta bireysel dindarlık ve ruhsallıktabir artısa neden oldugu söylenebilir. Geleneksel ve köktencibir çerçeveye hapsedilmis slami anlayısın ya da ötekilestirenve partikülaristik bir yaklasımı zımnen benimsemis gözükenAvrupa Hristiyan kimliginin Türkiye-AB iliskilerininseyri üzerinde etkili olabilecegi söylenebilir.