Tasavvuf tarihi, insanlığı metafiziğin dikey boyutlarında yükselmeye çalışan, marifetullaha1 ulaşmayı hedef olarak ortaya koyan ve bu yolda ilerlemenin, yolun ve yolculuğun öğretilerini yaşatarak ve tecrübe ettirerek aşılayan birçok ünlü sufi ve evliyayla doludur. Ancak bu sufilerin mürşit ve müritlerini anlatan nice kitaplar, yaşayan nice ekoller, her zaman erkek sufilerin hiyerarşisinin söz konusu olduğu bir yapı betimlemektedir. Oysaki gerçek bundan ibaret değildir. Tasavvuf tarihinde birçok sufi kadın, bir mürşit olarak hizmet etmiş yahut ulvi bir şahsiyet olarak insan-ı kâmil kabul edilmiştir. Ne var ki bu kadınların ne isimleri ne de hayatları genellikle bilinmemekte, tabakat kitaplarında ise nadiren bazılarından bahsedilmektedir. Bu yazıya konu olan “Kendilerini İbadete Adayan Sufi Kadınlar” kitabı, işte tam da bu noktada kadınların tasavvufun manevi hiyerarşisinde yükselip örnek sufiler olabileceklerine dair ön yargıları kıran ve 84 abide sufi kadının seçkin hayatlarını, sözlerini bir araya getiren bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.