Kronik Böbrek Yetmezliğinde Sekonder Hiperparatiroidi Ve Depresyon

Kronik Böbrek Yetmezliğinde Sekonder Hiperparatiroidi Ve Depresyon

Secondary Hyperparathyroidism and Depression in Renal Failure Depression is the most commonly described psychological disorder seen in chronic renal failure (CRF) patients. Apart from different psychological theories about the pathogenesis of depression in CRF, the literature also refers to organic factors, because CRF is accompanied by various pathobiocemical changes. Parathyroid hormon is one of the most important uremic toxin in CRF. But there are few and conflicting results about the secondary hyperparathyroidism (SHP) and depression in CRF. This study was aimed at studing the relation between SHPT and depression in CRF. In this study 31 CRF patients (18 male and 13 female) were studied. The "Hamilton Depression Scale" and the Mini Mental Test were performed. On the same day serum values of BUN, Creatinine, electrolytes and PTH were measured. Serum PTH levels were higher in the patients with depressive CRF than non-depressive CRF (p0.05). As a result of our findings it has been concluded that high levels of PTH can play an important role in the pathogenesis of depression in CRF. We purpose keeping SHPT under control rather than giving nonspecific antidepressants in the treatment of this type of depression. Further controlled studies are indicated to enlighten the psychopathology of depression seen in CRF. Depresyon, kronik böbrek yetmezliği (KBY) olan hastalarda tanımlanan en yaygın psikiyatrik bozukluktur. Önemli bir üremik toksin olan paratiroid hormon (PTH) ile depresyon arasındaki ilişkiyi gösterir çok az ve çelişkili yayınlar vardır. Çalışmamızda KBY olan hastalarda depresyon ile sekonder hiperparatiroidi arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Çalışmada, yaş ortalaması 49.12+1.1 yıl olan 18 erkek ve 13 kadın, toplam 31 KBY'li hasta çalışmaya alındı. Hastalara Hamilton Depresyon Skalası (HAM) ve minimental test uygulandı. Depresyon tesbit edilen KBY'li hastalarda PTH düzeyleri, depresyonu olmayanlara kıyasla daha yüksek bulundu (p0.05). Çalışmamızda sekonder hiperparatiroidizmin depresyonun patogenezinde önemli bir rol oynayabileceği sonucuna varıldı. KBY'de görülen depresyon tedavisinde spesifik olmayan antidepresan ilaçlar yerine, sekonder hiperparatiroidinin kontrol altında tutulması önerilebilir. İleride daha geniş kontrollü çalışmalarla konunun fizyopatolojik olarak aydınlatılması yararlı olabilecektir.
Keywords:

-,