EĞİTİME BAŞLANMASININ 100. YILINDA TÜRKİYE’DE SOSYOLOJİNİN SORUNLARININ FENOMENOLOJİK İNCELEMESİ

Öz Türkiye’de sosyoloji  eğitimi   Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul Darülfünunun’da  Genç Osmanlı entelektüellerinden  biri olan  Ziya Gökalp’in verdiği derslerle başlamıştır. Kurucu olarak Ziya Gökalp,  E.Durkheim’ in bir sanayi toplumu olan  Fransa’da   başta anomi olmak üzere  toplumsal sorunları çözmek amacıyla   birey yerine topluma öncelik tanıyan  yaklaşımını,   henüz sanayileşmemiş Osmanlı toplum ve devlet yapısını çöküşten kurtarmak için uygun bularak benimsemiştir. Durkheim’ın “fert yok cemiyet var” ünlü deyişiyle toplumda çatışma yerine dayanışmayı ön plana çıkaran ahlakçı ve bütüncü yaklaşımının politik amaçlarla benimsenmesi, Türkiye’de sosyolojinin bugün hala  süregelen  sosyoloji nedir ve sosyolog ne yapar gibi önemli kimlik sorunlarına sahip olmasının  başlıca nedenlerinden biri olmuştur. Öte yandan Türkiye’de sosyolojinin akademik bir disiplin olarak ön plana çıkarken karşılığında ücret ödenen  bir meslek olarak görülmemesi ve dolayısıyla eğitiminde mezunların istihdamının göz ardı edilmesi araştırmanın temel problemini oluşturmaktadır.   Bu makale, öğrenci ve mezun sosyologlar ile onların velilerinin görüşlerini de kapsayan geniş bir ampirik çalışmanın özet bir sunumu olarak yayına hazırlanmıştır.  Fenomonolojik nitel araştırma geleneği ilkelerine uygun olarak yürütülen çalışmadan elde edilen verilerin analizi, sorunların özünde sosyolojinin kimliğinin belirsizliğinin ve buna bağlı olarak da öğrenci ve mezunların beklentilerini karşılamaktan uzak bir eğitim verilmesinin yattığını ortaya koymuştur.Anahtar kelimeler: Sosyoloji, kimlik, eğitim, fenomenoloji,  Türkiye.