16. yüzyıl İngiltere’sinde Türklere karşı değişen algı siyasi, ekonomik ve sosyal alanlara da yansımıştır. Diğer yandan Kraliçe Elizabeth’in sanata verdiği önemin izlenimlerine bu kitapta sıkça rastlanmaktadır. Elizabeth çağında yazılan eserlerde ve oyunlarda dikkat çeken nokta, Türk stereotipine genişçe yer verilmesi ve Türklük imgesinin yoğun bir şekilde işlenmesidir. Bu oyunlarda sıkça vurgulanan parola, Nazan Aksoy’un da altını çizdiği üzere Türklüğün İslamiyet ile özdeşleştirilmesidir. Nitekim Avrupalı-Türk kimliği, Hristiyanlık-İslamiyet inancı doğrultusunda ön plana çıkarılmıştır. Dönemin konjonktürüne bağlı olarak, Osmanlı Devleti’nin yükseliş çağını yaşaması ve İngiltere ile Akdeniz liman ticareti sayesinde başlayan etkileşimi, diplomatik ilişkilerle devam etmiştir. Dolayısıyla bu dönemde Türk dünyasında vücut bulan her reaksiyonun özellikle İngiliz edebiyatına ve tiyatro oyunlarına yansıtılması, sanatın diplomatik süreçlerden ne kadar etkilendiğini bir kez daha kanıtlar niteliktedir.