Sporun bilinçli olarak yaygınlaşmasında, toplumsal bir boyut kazanmasında ve sağlıklı nesillerin yetişmesinde ailelerin spora olan ilgi ve bilgi düzeyleri etkili olmaktadır (Yetim, 2005). Günümüzde spor aktiviteleri ve organizasyonlarına verilen önem giderek artmaktadır. Freud’un çalışmalarından etkilenen Erikson, Freud’un psikoanalitik kuramında ifade ettiği bireyin kişilik gelişimi konusunda ve onun bireye olan bakış açısından farklı düşünmektedir. Freud, kişilik gelişiminde bireyin bilinçaltının ve biyolojik yönüne ağırlık kazandığını, Erikson ise gelişimde kültürel ve sosyal etmenlerin daha etkili olduğunu belirtir (Arslan, 2008). Kişilik, bireyi başkalarından ayıran doğuştan getirdiği ve sonradan kazanılan, tutarlı olarak sergilenen özelliklerin bütünüdür. Kişilik, bireyin zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel özelliklerinin süreklilik gösteren yönlerini içerir. Bu anlamıyla kişiliğin, bireyin göreceli olarak kalıcı eğilim, davranış ve ilişki kalıpları ile tepkilerini belirleyen en temel unsur olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka tanımlamada kişiliğin; bireyin kendine özgü düşüncelerini ve sergilediği davranışlarını belirleyen sistemlerin bütünü olduğu vurgulanmıştır (Taymur, 2012). Çocuğun motor becerilerinin gelişmesiyle ilgili tecrübeleri, onun benlik tasarımı yanında kişiliğinin de şekillenmesinde rol oynar. Sık yaşanan olumsuz tecrübeler kişilik gelişimine ket vurur ve özgüveni zedelenir. Kendisine yeteri kadar güvenmemesi nedeniyle çocuğun birtakım hareketleri yapmaktan kaçınması hareket gelişmesinde ilerlemesini engelleyecek ve bu da kendisine yönelik güvensizliğini ve kaygılarını artıracaktır. Hareket gelişiminin, psikolojik gelişimin hem etkeni hem de sonucu olduğunu söyleyebiliriz (İkizler, 2000). Çocuklar, gelişim süreci boyunca bulunduğu ortamda daima hareket halindedir. Vücudun her bir parçası farklı pozisyonlarda, sürekli değişim göstererek bir devinim sürecindedir. Günümüzde çocukların, gelişim, eğitim ve hayatları boyunca sağlıklı birer birey olmaları ve aktif bir yaşam sürmeleri açısından devinim süreci ile ilgili çok sayıda araştırma yapmıştır. Sporun, çocukların akademik başarısını olumlu yönde etkilemekte ve büyük rol oynamaktadır (Çağlar & Uluöz, 2016). Eğlenme ve dinlendirme işlevinin yanı sıra eğitim işlevini de üstlenen etkili serbest zaman yönlendirilmesi, çocukların toplumsallaşma ve kişilik gelişimi sağlama açısından büyük önem taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz çağda spor, bütün toplumlarda insanların önemle ilgilendiği bir uğraşı alanıdır. Spor, özellikle en hareketli dönemlerini yaşayan ve sonsuz enerji ile dolu bulunan gençler için vazgeçilmez bir ilgi alanı olmaktadır (Atlı, 2008). Çocuklara sporda etkin olmanın spor ve diğer ilgiler arasında bir denge kurmaya izin veren sağlıklı bir yaşam biçiminin bir parçası olduğunu erken yaşlarda öğretmek gerekir (Leblanc ve Dickson, 2005). Bu çalışmada, çocuklarını spora yönlendiren ya da çocuklarının spora yönelmelerini destekleyen ailelerin, sporun insan organizması üzerindeki kişisel gelişimlerine yönelik görüşleri tespit etmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda çocukların spora yönlenmesinde veya yönlendirilmesinde önemli bir etken olan ailelerin ne gibi tutumlar içerisinde olduklarını tespit etme noktasında önemlidir.

A family’s interest and level of knowledge in sports, play an essential role in the popularity of sports, developing a social dimension of sports and for future generations to be healthy (Yetim, 2005). Nowadays, sportive activities and organizations have increasingly become important due to these reasons. Personality refers to the consistent characteristic patterns that make a person unique and embraces continuous intellectual, emotional, social, and physical aspects of an individual. In this sense, personality is the key element that determines relatively persistent tendencies of behavior, relationship patterns, and reactions of an individual. Another description of personality emphasized that personality is the collection of systems within an individual that determines his or her specific thoughts and behaviors (Taymur, 2012). Freud believed that the unconscious mind and biology of an individual are important for development of the personality traits; however, Erikson’s view showed that cultural and social factors are more important in the development of the personality traits. Erik Erikson was influenced by Sigmund Freud; however, Erikson’s theory differs from Freud’s views on personality development in psychoanalytic theory and his approach toward individuals. Development experiences of a child’s motor skills, play a role in shaping his or her self-representation, as well as his or her personality. Negative early-life experiences inhibit personality development and may damage their self-esteem. If a child avoids some movements due to low self-esteem, this will hinder motor development and increase low self- esteem and anxiety. Motor development is an inseparable component for personality development and psychological development (İkizler, 2000). Children are always on the move while they are growing up. Each body part moves in a different direction and changes constantly. There are many studies which emphasize the importance of physical activity for children, in order to become healthy individuals during growth, education, and throughout their lifetime; and to have an active life. Sportive activities have a positive impact and play an important role in the academic achievement of children (Çağlar & Uluöz, 2016). Enabling education and resting at the same time, effective leisure time management is of great importance in terms of ensuring the socialization and personality development of children. Nowadays, sports are an significant area of interest in all societies. Sports is an essential area of interest, especially for young adults who are usually active and have infinite energy (Atlı, 2008). Children should be taught at an early age, that being active in sports is an essential element for building a healthy life that has a balance between sports and other interests (Leblanc and Dickson, 2005). The aim of this study was, to determine the views of the parents, who encourage their children to play sports or who encourage their children who have an interest in sports to acknowledge the role of sports in their personal development. These views were evaluated according to demographical characteristics of the parents. In this context, the determination of families’ attitudes, regarding their children to participate in sportive activities is an important point.