TÜRKÇEYİ DOLAYLI OLARAK ETKİLEYEN BAZI SORUNLAR, TÜRKÇEYİ TEHDİT EDEN TUTUMLAR VE GİRİŞİMLER, BUNLARA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Kur’an’ın Arapça olarak indirilmesi, dolayısıyla din dilinin Arapça olması tabiî olarak bu dilin halk nazarında belli bir konumda olmasını adeta gerekli kılıyordu. Ne yazık ki bu konum sadece dinî duygu ve kalıplar içerisinde kalmamıştır. Bazı dönemlerde, dinî sınırlar aşılarak Arapçayla birlikte Farsçaya da üstün bir yer verilmesi, daha sonra göreceğimiz gibi zamanla edebî metinlerde Türk’ü, Türklüğü ve Türkçeyi küçümseme, hor görme şekline dönüşmüştür. Örneğin; Divan-ı Lügati’t-Türk de bir ölçüde milliyetçi bir anlayışın, dilde Arap ve Fars milliyetçiliğine tepki olarak ortaya çıkmış bir ürünüdür. Kaşgarlı Mahmut da doğru olduğundan kendisi de emin olmayarak, biri Türk milleti ile diğeri de Türk dili ile ilgili iki hadis nakletmiştir. Türk dili ile ilgili olanı şöyledir: “Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek bir egemenlik vardır.2“ Kaşgarlı Mahmut’un, doğruluğundan kuşku duyduğu böyle bir söz nakletmesinin, o dönemde ulusçuluk düşüncesinden hareketle, konuya dinî bir kimlik kazandırmak amacıyla olduğu söylenebilir.

Problems Effecteing Turkish Indirectly, Threats and Interferences Towards Turkish and Precautions Against Them

The matter of language always must be kept alive and current, because bad intentions and negativity related to language is ongoing nowadays, as in the past. The easiest way to struggle with past and future problems is to give children a good language education and to make them read, speak and write with their own language lovingly. One who masters the language, can at the same time use the language easlily in life and release the pressure coming from foreign languages and take precautions against the threats and interferences against it