Bu çalışmada güney Karadeniz şelf alanından alınan çok kanallı bir sismik yansıma hattına, yığma öncesi Kirchoff metodu ile derinlik göçü (PSDM) uygulanmıştır. Ham veriler PSDM uygulaması öncesi, atış gruplarındaki gürültülü izlerden, direk ve kırılma varışlarından, alçak ve yüksek frekanslı gürültülerden arındırılmıştır. Ortak derinlik noktası (CDP) gruplarında baskın olan tekrarlı yansımalar, yüzey bağımlı tekrarlı yansımaların giderilmesi (SRMA) tekniği ile bastırılarak verilerin sinyal/gürültü (S/G) oranı iyileştirilmiştir. PSDM uygulamasında başlangıç hızı için zaman ortamında üretilen hız fonksiyonları derinlik ortamı ara hızlarına dönüştürülmüştür. CDP gruplarında derine doğru tüm seviyelerin yatay hale getirilmesi için yinelemeli işlemler serisi uygulanmıştır. Her yinelemede; kalıntı kayma düzeltmesi, ara tabakaların işaretlenmesi, grid tomografi ile ara hız modelinin güncellenmesi ve yığma öncesi PSDM uygulaması adımları uygulanmıştır. Yansıma seviyeleri mümkün mertebe yatay hale getirildiğinde yineleme işlemine son verilerek, göç işlemi uygulanmış final sismik derinlik kesiti üretilmiştir. Derinlik kesiti Cide’nin doğu açıklarında deniz tabanından itibaren yaklaşık 2.5 km kalınlığında 4 farklı sismik üniteden oluşan çökel istifin varlığını ortaya koymuştur. Sahada sırt-havza yapıları, kıvrımlar ve faylar görülmüştür. Derinlik göç kesiti, zaman ortamı göç kesiti ile karşılaştırıldığında kesitin derinlik ortamında çözünürlüğünün artmış olduğu görülmüştür. Bu çalışma, PSDM yönteminin karmaşık jeolojik yapılarda yansımaların gerçek yerlerine taşınmasında başarılı sonuçlar ürettiğini göstermiştir. 

In this study, prestack depth migration (PSDM) with Kirchoff method were performed on multi-channel seismic reflection data from southern Black Sea shelf. The seismic noises with low and high frequencies were eliminated by editing, muting and filtering on the raw data before PSDM application. The dominant seafloor multiples on common-depth-point (CDP) gathers were attenuated by using SRMA technique. Thus, the signal/noise (S/N) ratio has been increased. The velocity function produced in time domain was transferred into depth domain to have the initial interval depth velocities for PSDM. Then, a series of iterative processes such as residual moveout correction, picking interlayers, updating the velocity section by using grid tomography and PSDM was applied to CDP gathers to flatten all reflection horizons through the depth. The iterations has been ended when all the seismic reflections were flattened as much as possible and final depth migrated seismic section was produced. The depth section revealed the presence of a sedimentary sequence of four different seismic units with a thickness of about 2.5 km in the eastern offshore of Cide. In addition, the ridge-basin structures, folds and faults were observed. The correlation between depth migrated and time migrated seismic sections indicates that the resolution has been increased in depth domain. Thus, this study point out that PSDM produced successful results to move the reflections into their true positions in complex geological structures.