eser bazı fasıllarına ilaveler yapılmak ve bazı kısımları biraz kısaltılmak suretiyle Doçent Nurettin Ş. Kösemihal tarafından tercüme ve bu yıl içinde bir kısmı neşredilmiştir. Bu tercümeler kitabın memleketimizde gördüğü alakanın delilleri olsa gerektir. Sorokin'in eseri zengin bibliyografyasına ve bol malumatına rağmen her tarafında müsavi olarak çalışılmamıştır. Bazı kısımlar lüzumundan fazla büyültülmüş, bazıları çok yüzüstü bırakılmıştır. Sosyoloji mekteplerinin tahlilinde insanı muayyen bir hedefe doğru götüren sistemli bir tenkit zihniyeti de hakim değildir. Bazı cereyanlar hakkında yapılan tenkitler bu cereyanların ilk eserlerine bağlanmak yüzünden tarafsız olamamıştır. Mesela La Play'nin İçtimai Reform ve Avrupa Ameleleri adlı eserlerindeki Decalogue ahlakı ve müfrit muhafazakarlık görüşünü, coğrafi faktör'e birinci derecede yer vermesini €le alarak bu tenkitleri bütün Science sociale mektebine yaymıya kalkmşıtır. Halbuki Sorokin'in özerinde durmadığı bu cereyan için pek yakın zamanlara ait neşriyat metodun gittikçe geliştiğini ve bu müfrit muhafazakar doktrinin prejuge'lerinden uzaklaşılmış olduğunu göstermektedir.

eser bazı fasıllarına ilaveler yapılmak ve bazı kısımları biraz kısaltılmak suretiyle Doçent Nurettin Ş. Kösemihal tarafından tercüme ve bu yıl içinde bir kısmı neşredilmiştir. Bu tercümeler kitabın memleketimizde gördüğü alakanın delilleri olsa gerektir. Sorokin'in eseri zengin bibliyografyasına ve bol malumatına rağmen her tarafında müsavi olarak çalışılmamıştır. Bazı kısımlar lüzumundan fazla büyültülmüş, bazıları çok yüzüstü bırakılmıştır. Sosyoloji mekteplerinin tahlilinde insanı muayyen bir hedefe doğru götüren sistemli bir tenkit zihniyeti de hakim değildir. Bazı cereyanlar hakkında yapılan tenkitler bu cereyanların ilk eserlerine bağlanmak yüzünden tarafsız olamamıştır. Mesela La Play'nin İçtimai Reform ve Avrupa Ameleleri adlı eserlerindeki Decalogue ahlakı ve müfrit muhafazakarlık görüşünü, coğrafi faktör'e birinci derecede yer vermesini €le alarak bu tenkitleri bütün Science sociale mektebine yaymıya kalkmşıtır. Halbuki Sorokin'in özerinde durmadığı bu cereyan için pek yakın zamanlara ait neşriyat metodun gittikçe geliştiğini ve bu müfrit muhafazakar doktrinin prejuge'lerinden uzaklaşılmış olduğunu göstermektedir.