Ülkemizde, her geçen yıl tarımsal alanda üretim yapan kesimlerin yoksulluğu ve hoşnutsuzluğu derinleşmektedir. Küreselleşme sürecine bağlı yapısal uyum programları bu yoksulluğu artıran önemli bir etkendir. Tarımsal üretimde girdilerin artışı ile ürünlerin pazarlanması sonucu elde edilen gelir arasında uçurum, köylüleri arayışlara yöneltmiştir. Bu arayışların başında, köyden göç etmek, toprağını satmak, ürün çeşitliliğini artırmak, eski ürünlerin yerine maliyeti düşük olan ürünleri yetiştirmek, bankadan kredi almak vb. gelmektedir. Bunun yanı sıra köylüler, kooperatifler kurarak yoksulluğa direnmeye çalışmaktadırlar.Bu çalışma çerçevesinde, İzmir'in Kiraz ilçesi Yağlar Köyü'nde yaşayan kadınların, ailelerinin yoksullaşma sürecini durdurmak ve daha iyi yaşam koşullarına ulaşmak amacıyla giriştikleri kooperatifleşme deneyimi ele alınacaktır. 103 üyeli bir kooperatif kuran köylü kadınlar, köyde modern ahırlar yaptırmış ve bir süt toplama merkezi açmıştır. Aynı zamanda aldıkları kurslar sonucu bilimsel yöntemleri öğrenerek, sağlık koşullarına uygun bir biçimde üretim yaparak büyük bir firmaya süt satmaktadırlar.Bu çalışmada, kooperatif üyesi kadınlar ve eşleriyle görüşmeler yapılmış ve sözlü tarih yöntemi kullanılmıştır. Türkiye'nin kırsal alanda kurulan ilk kadın kooperatifi olan Yağlar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi; kadınların hem ekonomik alanda, hem de toplumsal yaşam içinde güçlenmelerinin araçlarını örneklemektedir. Kadınların toplumsal alanda güçlenmesi, üretim içindeki konumu ve bu konuma bağlı olarak geliştirdiği stratejilerle oldukça ilintilidir. Bu bağlamda Yağlar Köyü Kadın Kooperatifi üyesi köylü kadınlar; yerel yöneticilerden, devleti yönetenlere, bankalara dek çeşitli kişi ve kurumlarla yüz yüze gelmiş, basının ve kamuoyunun dikkatini çeken özneler haline dönüşmüş, aile içindeki konumlarında ve bireysel gelişmelerinde dikkate değer bir değişim yaşamışlardır. En önemlisi de, (kendi deyimleriyle) “güvenli” olmuşlar ve dayanışmayı öğrenmişlerdir.Anahtar Kelimeler: Tarımsal Politika, Kooperatif, Kadın Emeği, Özgüven, Saygınlık.AN EXAMPLE OF WOMEN'S SOCIAL EMPOWERMENT: THE VILLAGE OF YAĞLAR AGRICULTURAL DEVELOPMENT CO-OPERATIVEABSTRACTIn Turkey, the poverty and discontent of agricultural producers increases year by year. An important factor in this increase of poverty is the structural adaptation programmes related to the process of globalization. The growing gap between the increasing input in agricultural production and the income that the villagers gather from selling their products, force them to look for a solution. The foremost outcomes of this search are migration from the village, selling the land, increasing the number of products, growing lowcost products instead of the old products, obtaining a loan from the bank, etc. In addition to these, villagers have become to resist against poverty by founding co-operatives.The present article deals with the founding of a co-operative by women living in the village of Yağlar, district of Kiraz, province of Izmir, in order to halt the impoverishment of their families, and to reach a higher standard of living. The village women, who founded a 103-member co-operative, built modern barns and opened a milk collection centre in the village. At the same time, the women learnt scientific methods by attending courses, and have thus been able to produce in accordance with health instructions and sell their milk to a large corporation.For the present research interviews have been held with the co-operative member women and their husbands, and the oral history method has been applied. The Village of Yağlar Agricultural Development Co-operative, which is the first agricultural women's co-operative in Turkey, is an exampleof women's empowerment both economically and socially. The women's social empowerment is notably connected with their position in the production process and the strategies they developed related to this position.Within this context, the village women that are members of the co-operative have met with public authorities on both local and national level, and with various people and authorities such as banks, have attracted the attention of the press and the public, and have experience a noteworthy change in theirpositions within their families and in their personal developments. The most important change, however, is the fact that they have become – in their own words – “confident” and that they have learnt solidarity.Keywords: Agricultural Policy, Co-Operative, Women's Labour, Self-Confidence, Respect.