Sanal Ortamda Karşıt-Kamusal Alanlar Yaratmak: Dijital Eylemci Ağları

1990’lı yılların ortalarından itibaren, internetin hayatımıza girmesiyle beraber, iktidarın denetiminin büyük ölçüde dışında kalan özerk alanlar olan sosyal ağlarda bilgi akışı sağlanmaya başlamış, bilgi çok kısa zamanda çok uzak mesafelere taşınmış ve akışkan bir niteliğe bürünmüştür. Bilgi, iletişim, etkileşim ve işbirliği sözcükleri günümüz dünyasının temel kavramları haline gelmiş, bu değişim aynı zamanda insanların bir araya gelme ve örgütlenme biçimlerini de değiştirmiştir. Bireylerin bilgi ile ilişkisini dönüştüren, bilgi edinme, iletişim ve etkileşim imkânlarını zenginleştiren, insanları sanal ortamda buluşturan internetteki sosyal ağlar, yeni bir kamusal alan olan sanal ortamda, karşıt-kamusal alanlar yaratarak direniş bölgelerinin oluşmasını sağlamaktadır. Hiyerarşinin ve merkezin olmadığı sanal ortamın bu özerk alanında insanlar üzüntülerini, fikirlerini, görüntülerini ve umutlarını dile getirerek katılımcı ve paylaşımcı bir kültürü büyütmektedirler. İletişim, etkileşim ve işbirliği içinde birbirleriyle bağlar kurarak, geçici ve dinamik ittifaklar yaparak, otoriteye karşı direniş ve dayanışma politikalarını örgütlemekte, otoriteye meydan okumakta ve bozguna uğratmaktadırlar. Bu çalışmada, başka bir dünyanın mümkün olduğu inancını benimseyen insanların estetik ve yaratıcılık vurgusunu içine alarak sanal ortamda gerçekleştirdikleri ve sokakla bütünleştirdikleri eylemleri incelenecek, sürecin nasıl şekillendiği sorusuna cevap aranacaktır

Creation of Opposing-Public Spheres in the Virtual Platform: Digital Activist Networks

Ever since the Internet entered into our everyday life since the middle of 1990s, information flow through social networking sites which remain to a large extent as autonomous spaces outside of power control enabled the transfer and sharing of information in record time between very long distances and as a result the quality of information became fluid. The words such as information, communication, interaction and collaboration have become fundemental concepts in today’s world, while this transformation also changed people’s ways of association and organizational forms. Social networking sites on the Internet which transformed individuals’ relationship with information and enriched the opportunities for information gathering, communication and interaction by bringing people together in a virtual platform, also provided new pockets of resistance by creating opposing public spheres in the virtual platform as the new public realm. In this autonomous space of the virtual platform where hierarchy or centralisation do not exist, people are creating an increasingly growing participatory and sharing culture whereby they are expressing their sorrows, ideas, visual images and hopes. People are organising new politics of resistance and solidarity against authority via the establishment of bonds, transient and dynamic alliances by communication, interaction and collaboration with each other and are challenging and defying authority. In this study, actions in the virtual platform which are complemented by actions on the street by people who believe that another world is possible including their emphasis of esthetics and creativity is going to be examined in order to seek an answer to the question of how the process takes shape within a virtual platform