Vakfın Satışı Bağlamında Bir Risâle: İbn Nüceym (Ö. 970/1562), Fî Sûreti Bey‘İ’l-Vakfi Lâ ‘Alâ Vechi’l-İstibdâl

Vakıf, İslâm medeniyetinde müessese olarak önemli bir yere sahiptir. Aynı zamanda İslâm Hukukunun da ayrılmaz bir parçasını teşkil eder. Vakıflar kuruluş amaçlarına uygun olarak birçok mala sahip olur. Bu malların zaman içerisinde bir şekilde kullanılamaz hale gelmesi mümkündür. Diğer İslâm hukukçuları gibi Hanefîler’de de mutlak olarak vakıf mallarının satışı câiz olmamakla birlikte, bunların yeniden işlev görebilmesi için satış harici uygulanabilecek değişiklikler yeterli olmadığında ortaya çıkan çözüm şekli, satış olmuştur. Hanefî fakihlerden İbn Nüceym de kendi döneminde ortaya çıkan problemlerle ilgili, görüşlerine başvurulan önemli bir âlimdir. Kaleme almış olduğu, istibdâl olmadan vakfın satışı konulu risâlesinde müellif, vakıf mallarında satışın aslen mümkün olacağını belirtmiştir. Fakat bu uygulamanın öncelikle mal üzerindeki vakıf vasfının başka bir mala aktarılması amacıyla, istibdâl kapsamında gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ona göre vakıf özelliğini tamamen ortadan kaldıracak satış, ancak istibdâl hükümleri çerçevesinde satış ve değişim imkânı bulunamadığı takdirde başvurulacak bir usuldür.

A Risala In The Context of The Sales of The Foundation: Ibn Nujaym (d. 970/1562), Fî Sûreti Bey‘i’l-Vakfi Lâ ‘Alâ Vechi’l-Istibdâl