Nas Üzerine Ziyâdenin Mahiyeti ve Bunun Fürû-i Fıkha Etkisi

Çalışmanın temelini oluşturan nas üzerine ziyâde meselesi, usûl-i fıkıhta tartışılan önemli konulardan biridir. Bunun nesih mi yoksa beyan mı olduğu ihtilaflı olmakla birlikte nassa ilâve hüküm getirecek ziyâdenin haber-i vâhid ya da kıyas yoluyla yapılıp yapılamayacağı, bu tartışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Hanefî usûlcüler, diğer mezheplerden farklı olarak bu konuda kendilerine özgü bir takım kurallar geliştirmiştir. Çoğunluğunu Eş’arî kelamcıların oluşturduğu usûlcüler ile Hanefîler arasındaki bu ihtilaf, tarafların neshe yükledikleri anlamdan kaynaklanmaktadır. Bu ihtilafın bir sonucu olarak, Hanefîler nassa ziyâde olacağı gerekçesiyle haber-i vâhid türündeki hadislerin bazılarını tamamen ihmal etmeyerek çeşitli şekillerde amel etmiş, bazılarını da terk ederek amelden düşürmüşlerdir. Bu makalenin ilk kısmında nas üzerine ziyâde meselesi, ikinci kısmında da bunun furû-ı fıkha etkileri bazı örnek meseleler üzerinden ele alınacaktır.

The Nature of Problem of “Ziyāda ‘alā al-nas” and Its Influence On Furū’ al-Fiqh

The issue of “ziyāda ‘alā al-nas” that is the basis of this study is one of the disputable issues of usul al-fıqh. Whereas it is controversial whether the “ziyāda” is “abrogation (naskh)” or “beyaan”; the focus of this controversy is around the possibility of “ziyāda” that brings additional judgment into “nass” by the help of “solitary report (khabar al-wāhid)” or “qiyas”. Hanafī usūl scholars devised some particular rules on this issue different than others. This controversy between the Hanafis and the usūl scholars who are mostly of Asharite school theologians results from the meaning they choose for the word “abrogation (naskh)”. As a result of this disputes, Hanefis have acted in several ways by not completely neglecting some of the hadiths in this case solitary report and left some of this kind of hadith by not acting due to them. In the first part of this article, the issue of ziyāda ‘alā al-nas and in the second part, its impact on furū‘ al-fiqh were subjected.