Yirminci yüzyılın sonuna doğru tüm dünyada ekonomik, politik ve kültürel alanlarda köklü bir yapılanma sürecine girildiği görülmektedir. Gelişen teknoloji, sıkışan dünya, hızlanan zaman, değişen kültür ve değerler ve daha birçok gösterge bu dönüşümü işaret etmektedir. Bireylerin tüm bu dönüşümlerin altında yatan dinamikleri, nedenleri ve süreçleri bilmesi mümkün olmasa da toplumun değişen yanlarını rahatlıkla görebileceği alanlar vardır: Kentler. Dünyada toplumsal yapı dönüşürken beraberinde kentsel yapıyı da hızla dönüştürmektedir. Fuat Keyman ve Berrin Koyuncu-Lorasdağı, 1980 sonrası tüm dünyada yaşanan dönüşümleri Türkiye özelinde, Türkiye’nin önde gelen ve bu dönemde hızla gelişen kentleri üzerinden Sekiz Kentin Hikâyesi (2020) başlıklı çalışmada mercek altına almaktadır. Temel ilgi alanları demokrasi, küreselleşme, kimlik, Türk siyasal hayatı, değişen kentler ve Türkiye’nin yükselen Anadolu kentleri olan Keyman ile Türkiye’de siyasal düşünce, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları ve kentlerle yoğun bir şekilde ilgilenen Lorasdağı bu kitapta yeniden buluşuyor. Daha önce bu iki yazar Kentler: Anadolu’nun Dönüşümü, Türkiye’nin Geleceği (2010) isimli çalışma ile Türkiye’nin kentlerine odaklanmışlardı. Bu çalışmada da Keyman ve Lorasdağı son çeyrek yüzyılda kentleşen ve orta sınıflaşan kadim Anadolu kentlerini ele almaktadır.