MALATYA’DA KOLERA SALGINI VE DEVLETİN MÜDAHALE ÇABALARI (1892-1894)- Cholera Epidemics in Malatya And State Intervention Efforts (1892-1894)

Salgın hastalıklar, farklı isimlerde ve değişik biçimlerde insanlık tarihini değiştirmiş ve değiştirmekte olan bir olgudur. Dünya üzerindeki hemen hemen her coğrafyada salgın hastalıklar görülmüştür. Salgın hastalığın bulaştığı toplumlar, bu illetten kurtulmak için her türlü yola başvurmuşlardır. Çünkü salgın hastalıklardan dolayı ölen insanların sayısı, savaş veya doğal afetlerden dolayı ölen insan sayısından fazla olabiliyordu. Bazı dönemlerde salgın hastalıklardan dolayı milyonlarca insan ölmüştür. Bunun yanı sıra salgın hastalık bulaşmış olan bir toplumun sadece nüfusu azalmakla kalmıyor aynı zamanda ekonomisi, sosyal çevresi ve demografisi de değişiyordu. Osmanlı Devleti’nde de ortaya çıkan ve en çok tahribat yapan, binlerce ölüme sebep olan hastalıklar veba, sıtma ve kolera gibi hızla yayılan salgın hastalıklardır. Her devlet gibi Osmanlı Devleti’nde de salgın hastalıklar ülkeye girmeden tedbirler alınmaya başlanmıştır. Kolera salgını konusunda her zaman tedbirli ve hazırlıklı olunmuştur. Kolera salgınının yakın çevrelere bulaştığı haberi ulaştığında, salgının Osmanlı Devleti’ne bulaşmasını önlemek için tahaffuzhaneler kurulmuştur. Çevre temizliği ve kişisel temizlik konusunda halk bilgilendirilmiş ve hatta bu konuda tebligatlar yayınlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin kolera konusunda yeterli personele ve bütçeye sahip olmadığı görülmektedir. Ülkeye girip çıkanlar mümkün olduğunca kontrol edilmeye ve tıbbi tedbirler alınmaya çalışılmışsa da halkın bilinçsizce hareket etmesi sonucunda hastalık ilerlemeye devam ediyordu. Tüm bu çabalara rağmen kolera salgınının önünün alınamaması ve ölümlere sebep olması makalemizin konusunu oluşturmaktadır.                 

Cholera Epidemics in Malatya And State Intervention Efforts (1892-1894)

Epidemic diseases are a phenomenon that has changed and has been changing human history in different names and different forms. Almost every region in the world has been infected with one or more epidemics. The societies that are infected by the disease have resorted to all sorts of ways to get rid of those epidemics. Because the number of people who died from epidemics may be more than the number of people who died due to war or natural disasters. In some periods, millions of people have died because of epidemics. In addition, not only the population of a society infected with epidemics has been declined, but its economy, social environment and demography have also been changed. Diseases that cause thousands of deaths, which are the most destructive diseases in the Ottoman Empire, were rapidly spreading epidemics such as plague, malaria and cholera. In the Ottoman state, as in every other state, measures were taken before the epidemic diseases entered the country. The Ottoman state was always cautious and prepared against the cholera epidemic. When the news on the contamination of cholera epidemic in a nearby environment, the quarries were established to prevent the epidemic from infecting the Ottoman Empire. The public had been informed about environmental cleanliness and personal cleaning and even notifications had been issued on this issue. It is seen that the Ottoman Empire did not have enough personnel and budget for fighting cholera. Although The people who entered the country was controlled as much as possible and medical measures were taken, the disease continued to contaminate because of the uninformed people. Despite all these efforts, the issue of cholera epidemic could not be prevented and cause deaths.

___

  • BOA, İ.HUS.00016.00093.001.001-27 Eylül 1893
  • Arslan, E, Trabzon Vilayeti’nde Kolera (1892-1895), Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Trabzon,2015
  • Ayar, M, “Osmanlı Devleti’nde Kolera Salgını: İstanbul Örneği (1892-1895)”, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, (Basılmamış Doktora Tezi) İstanbul, 2005
  • Kolera Risalesi, Matbaa-i Osmaniye, Dersaadet, 1311
  • Kurt, B, -Yaşayanlar, İ, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Salgın Hastalıklar ve Kamu Sağlığı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2017
  • Onul, B, Kolera, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, Ankara, 1971
  • Sarıyıldız, G, “Karantina Meclisi’nin Kuruluşu ve Faaliyetleri”, Belleten,C.LVIII,S.222,1994
  • Sarıyıldız, G, “Karantina”, TDVİA, C. XXIV, İstanbul,2001
  • Sarıyıldız, G, “Osmanlılar’da Hıfzıssıhha”, TDVİA, C.XVII, İstanbul,1998
  • Yaşayanlar, İ, “Sinop, Samsun ve Trabzon’da Kolera Salgınları, Karantina Teşkilatı ve Kamu Sağlığı Hizmetleri(1876-1914)”, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Basılmamış Doktora Tezi) Bursa,2015
  • Yıldırım, N, “Osmanlı Devleti’nde Kolera Aşısı”, Mostar,58 ( Aralık 2009) Yılmaz, Ö, “1847-1848 Kolera Salgını ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, İstanbul, 2017
  • Tercüman-ı Hakikat, Mamuratü’l Aziz Vilayeti’nden, Milli Kütüphane, 15 Mayıs 1894
  • Sabah, Mamuratü’l Aziz Vilayeti’nden, Milli Kütüphane, 20 Haziran 1894