STRUCTURALIST PARADIGM AND MUSIC

Structuralist thought has had an immense influence on scholarsfrom various disciplines including music studies since the early years ofthe twentieth century. The influence of Saussure’s revolutionary ideasincorporating synchronic approaches into the study of language wasextremely powerful. Anthropological studies share almost the samebackground with linguistics in terms of focusing on more scientific basis.Developments beginning from the early nineteenth century markanthropology’s attempts to distinguish itself as a scientific field. Music, ina similar fashion, had always been close to language since bothconsidered a communication system and had endeavoured to differentiateits studies from those of other sciences for a long time, seemed more thanready for its own revolution. Ethnomusicology, the study of social andcultural aspects of music, has also had a strong relationships withanthropology on which structuralism has made its strongest impact. Thisarticle traces structuralist principles and theories shaped by linguistics andanthropology that their methodologies and approaches have provided agreat support for the underpinning of musical structuralism, employedparticularly in music analysis, musicology, and ethnomusicology.Regardless of criticisms structuralist approaches receive, any musicalwork and its analysis either its cultural or musical context would beconsidered incomplete without the consideration structural methods.  

STRUCTURALIST PARADIGM AND MUSIC

Yapısalcı düşünce yirminci yüzyılın başlarından beri müzik incelemeleri dahil farklı disiplinlerden bir çok bilim insanı üzerinde geniş etki yapmaktadır. Saussure’nin senkronik yaklaşımları dil incelemelerine dahil eden devrim niteliğindeki fikirleri daha bilimsel bir temele odaklanma açısından dilbilimle neredeyse aynı zemini paylaşan antropolojinin ve dil gibi bir iletişim sistemi olarak kabul edilen müziğin benzer şekilde uzun zamandır kendi incelemelerini diğer bilimsel incelemelerden farklılaştıracak bilimsel devrime hazırlanmalarını kolaylaştırmada son derece etkili oldu. Yine müziğin sosyal ve kültürel yönlerini inceleyen ve müzik antropolojisi ya da müzik etnografyası olarak etnomüzikoloji aynı zamanda yapısalcılığın üzerinde güçlü etki yaptığı antropolojiyle güçlü ilişkilere sahiptir. Özellikle etnomüzikolog John Blacking tarafından bütünsel bir metot olarak geliştirilen “Kültürel Analiz” yaklaşımı müziği kültür, besteci veya janr farklarını ortadan kaldıracak şekilde açıklamaya çalışmaktadır. Ayrıca etnomüzikolog Steven Feld’in “Etnomüzikolojide Dilbilim Modelleri” yöntemi çok sayıda geniş kapsamlı yapısalcı değerlendirme ve analiz teşebbüsüne kayda değer bir kaynak sağlamaktadır. Bu makale metodolojileri ve yaklaşımlarıyla özellikle müzik analizi, müzikoloji ve etnomüzikolojide kullanılan müzik yapısalcılığının zemininin kurulmasına önemli destek sağlayan yapısalcı prensip ve teorilerin dilbilim ve antropolojiyi biçimlendirme sürecinin izini sürmekte ve eleştirilere rağmen yapısalcı yaklaşımların müzik pratikleriyle kurulan anlamlar dünyasını yorumlamadaki etkinliğini ve herhangi bir müzik eserinin kültürel veya müzikal bağlamda analizinin yapısalcı metotlar olmaksızın eksik kalacağının tespitini yapmayı amaçlamaktadır.