Genel Manada ve Kur’an’da Dil

Sanat, yapı ve yetenekler gibi birçok özelliği ile mükemmel bir kıvamda yaratılan insanın en belirgin yönü dildir. Eşyaya anlam vererek iletişimi sağlamanın temel sebebi de şüphesiz dil ile gerçekleşmektedir. Yüce Allah hakka davet sorumluluğu verdiği peygamberlerini özellikle o kavmin dilinde göndermiştir. Davetin müspet tepki vermesi açısından bu oldukça önemsenmiştir. Zira tercümeye dayalı bir iletişime bedel doğrudan bir diyalog istenmiştir. Kur’an’ın mucizeliği de dil üzerinden gerçekleştirilmiştir. Zira Kur’an belagat ve fesahat gibi yönleriyle itibar bulan edip ve şairlerin olduğu bir ortamda şekillenmiştir. Kur’ân, gönderildiği beyan gücü ile o dönemden bugüne kadar asırlara meydan okuyan hükümler ve hakikatlerle hala canlılığını devam ettirmektedir. Adeta yeni nazil olmuş gibi gençliğini muhafaza etmesi onun Allah’ın kelâmı olduğunun farklı bir göstergesidir. Kur’an’ı şiir ya da nesir olarak belirtmenin doğru olmadığı Arap dil bilimcilerinin ortak görüşüdür. Dolayısıyla Kur’an’ın kendine has bir üslupta olması onun dikkat çeken farklı bir boyutudur. Kur’an; sanat, estetik ve ses gibi yönleriyle de tebarüz etmiş dilsel ifade güzelliklerini barındıran eşsiz bir kitaptır. Makaledeki amacımız dilin ve özellikle Kur’an dili olan Arapça’nın işleyişi, tesiri ve beyan gücünü ortaya koymaktır.
Anahtar Kelimeler:

Kur'ân, , dil, , belağat, , üslup, , kıssa.

___

  • Ayîd, S. H. (2004). Nezarâtun Luğaviyyetun fi’l Kur’ân’il Kerîm. Riyad: Dâru Kunûzi İşbilyâ. Kutup, S. (1982). Fîzilâl-îl Kur’ân (I-XVI). İhyau’t Turasu’l Arabi (trc., Bekir Karlığa, M. Emin Saraç, İ. Hakkı Şengüler) 3. Baskı, İstanbul: Birleşik Yay.