Kommagene Kralı I. Antiokhos'un Kendini Betimleme Üslubu Üzerine

Kommagene Kralı I. Antiokhos'un Kendini Betimleme Üslubu ÜzerineMakalede I. Antiokhos'un kendini uyruklarına betimlemekte kullandığı yöntem ve araçlar incelenmektedir. Bu amaçla yazar kralın Romalılar ve Parthlar'la ilişkilerini belirleyen önemli olayları kısa bir tarihsel çerçevede özetleyerek Sofraz Köy, Nymphaios kenarındaki Arsameia, Euphrates kenarındaki Arsameia ve Nemrud Dağ'daki yazıtlı anıtların olası zaman dizini için zemin oluşturmaktadır. Bunun ardından yazıtları ve anıtları ayrıntılı bir biçimde incelemekte ve bunları, özellikle kralın epitheton'ları, atalarına dair anıştırmaları, hayır ve imar faaliyetleri ve çeşitli tanrılarla birlikte betimlenmiş ikonografik tasvirleri açısından birbirleriyle kıyaslamaktadır. Bu mukayese sonucunda ortaya çıkan farklılıklar, I. Antiokhos'un kendini betimleme biçeminde, Helen imgeleriyle resmedilmiş faaliyetleri üzerine odaklanmaktan tanrılarla akrabalığını (yakınlığını) vurgulayan daha Pers ve doğu kökenli imgelere doğru değişimi yansıtmaktadır. Bu gelişim, I. Antiokhos'un Yunan, Pers ve Komma­gene inanç sistemlerindeki bütün tanrıları kapsayan dinsel bir yönelimle, kendini, Pers geleneğinde kozmik düzenin bir unsuru ve tanrıların iradesinin tezahüründe yetkili ve ehil tek merci olarak tasvir ettiği Nemrud Dağ'da en üst mertebeye ulaşmıştır. Yazar, vurgudaki bu aşamalı değişimi Komma­gene'nin bir yanda Roma, öte yanda Parth İmparatorlukları arasında gidip gelen politik konumundaki değişimin yansıması olarak yorumlamaktadır. I. Antiokhos, politik etkinlik alanı daraldıkça, aslında sarayındaki hasımları karşısında kendini dokunulmaz kılacak, bu sayede de krallığındaki egemenliğini pekiştirecek dinsel bir kimliğe bürünerek ancak halihazırdaki durumu koruyabilmeyi umut etmiştir.
Anahtar Kelimeler:

-

On the Self-stylization of Antiochus I of Commagene

On the Self-stylization of Antiochus I of CommageneThe article looks into the development in the means and measures employed by Antiochos I in representing himself to his subjects. A brief historical outline sums up the major events in the king's relationship with the Romans and Parthians and serves as a backdrop for establishing a possible chronology for the erection of the most important inscriptions and pertaining monuments at Sofraz Köy, Arsameia on the Nymphaios, Arsameia on the Euphrates and Nemrud Dağ. These inscriptions and monuments are then examined in detail and compared with one another particularly in respect of the king's epitheta, ancestral references, euergetic and constructional activities and iconographic representations with various gods. The differences found reflect a shift in Antiochos I's self-styling from a focus on the king's deeds presented with Greek-Hellenistic elements of perception towards more Persian and oriental elements emphasising the king's relationship with the gods. This development culminates at Nemrud Dağ where, in a pious turn to all gods from Greek, Persian and Commagenian religions, Antiochos I presents himself in the Persian tradition as part of the cosmic order and the only rightful and capable executive organ of the will of the gods. The author sees this gradual shift in emphasis as a reaction to the changes in the political situation of Commagene between Rome on the one hand and Parthia on the other. As his scope for political action slowly shrank, Antiochos I could only hope to preserve the status quo by adopting a religiously exhalted position which made him virtually unassailable against domestic rivals and thus strengthened his rule over his kingdom.