ÇOKKÜLTÜRCÜLÜK VE DiN EGiTiMi

Çokkültürcülük bağlamında din eğitimi sorununu ele aldığımızda, toplumumuzda hem dinin hem de eğitimin problematik niteliği ile ilgili bazı konulara işaret etmemiz gerekmektedir. Geçmişin homojen toplumlarında din, toplumun kurumlarının ve değerlerinin sembolik temelini ve kutsal meşruiyetini oluşturmaktaydı. Dolayısıyla, din-eğitim ilişkisinin sorgulanması anlamsızdı. Eğitim; gencin, dini konular da dahil toplum hayatına bütünüyle katılması için hazırlanması anlamına geliyordu. Önceleri, çoğunlukla nomojen bir kültüre sahip olan toplumumui; artık, bütünüyle Hristiyan geleneğine bağlı kalmak yerine, dini çoğulculuğa da değer vermektedir. Sonuçta, bugün, Kanada'da din-eğitim ilişkisinden bahsettiğimizde bir takım problemlerle karşılaşmaktayız. Bu problemler, sadece din ve eğitim arasındaki ilişkiden değil, aynı zamanda bu iki kavramın bizzat kendi doğasından da kaynaklanmaktadır. Eğitimeiter arasında eğitimin asli amacının ne olduğu sorusu, sıcak bir tartışma konusudur. Ayrıca din, sadece sosyal değişme olgusundan değil, aynı zamanda dünya dinlerinin giderek birbirleriyle daha fazla yilzleşmelerinden kaynaklanan meydan okumalarlada mücadele etmeye çalışmaktadır. 1