Tartışma: Anadilde Eğitim ve Kadınlar

Şehit Anneleri ve Cumartesi Anneleri dolayımıyla gündeme gelen annelerin barış ile ilişkisi yeni soru işaretlerine gebe. Anadilde eğitim konusu bir yandan tartışılmaya devam ederken diğer yandan bağlamının belirsizliği bu tartışmayı prensipte desteklemek ve prensipte desteklememek pozisyonlarına kilitliyor. Halbuki Osmanlı imparatorluğu ve Türkiye cumhuriyetinin ilk yıllarında milliyetçi projelerin yeni birlikler hayal etmek için kadınların annelik vasfının üstünde durmaları tarihini incelediğimizde, belli bir dilde eğitim projelerinin kadınlara kaybolan ve/veya yaratılmak istenen bilgilerin depolandığı birer kültür bankası olarak bakmakla beraber geldiğini görüyoruz. Öte yandan kadınların bu fonksiyonları üstlenmekten özgür oldukları formüller hayal etmeye devam etmek önemli, zira kadınların geliştirdikleri direniş ve bağımsız düşünce, politika belirleyicilerinin önceden öngörmediği güçte olabiliyor. Nasıl kullanılmaya devam edilen anadil ikinci bir dilin öğrenimini kolaylaştırıyorsa, anadil tartışmalarının olası taraflarınca kadınların bilgisinin ciddiye alınması da sadece kadınları değil her bir bireyi özgürleştirir.

Debate: Mother Tongue and Women

The history of education in the Ottoman empire and the Turkish republic, among others, show that nationalist projects have used the motherhood qualities of women in order to imagine new communities. The role of Kurdish women in the advent of Turkish nationalism goes beyond their potential as information banks where lost and or created knowledge is stored. The resistance and independent thinking the Kurdish students of the Girls' Institutes have developed exemplify that while the preservation of one's own language is fatal, women's roles in this preservation can be more liberating than it is readily imagined.