Yunanistan Gezilerinden Mübadil Anıları

Bu çalışma bir makaleden daha ziyade bir anı yazsıdır. 2013 yılında Yunanistan'da yaptığımız derleme gezilerinde, mübadillerin ikinci üçüncü kuşak torunlarından derlenen anılar oluşturmaktadır. Lütfen bu bilgilendirmeyi dikkate alınız. Yunanistan Gezilerinden Mübadil Anıları Merhaba sevgili dostlar! Mübadelenin 100. yılı nedeniyle Yunanistan’da ve Yunan adalarında, gerek derleme gezilerinde gerekse turistik seyahatlerde mübadillerle yaşadığım ve buraya birkaçını nakledebildiğim ilginç anıları sizlerle paylaşmak istedim. 1995 yılından itibaren Didim’de yapılmaya başlanan ve her yıl 1-3 Eylül arası tekrarlanan Uluslararası Barış Şenlikleri’ne birçok ülkenin yanısıra, Yunan adalarından ve Atina, Selanik, Kavala gibi şehirlerden birçok katılımcı gelmektedir. Bu katılımcıların çok büyük kısmı 1923-30 arası yapılan mübadele ile Didim’den giden mübadillerin torunlarından oluşmaktadır. Ben de 1996 yılından itibaren yaklaşık on beş yıl bu şenlikler kapsamında hem birtakım komitelerde yer aldım, hem de neredeyse her yıl konserler verdim. Bu etkinliklerin ilk başladığı yıllarda birçok Yunan sanatçı ile dostluklarımız oluştu. Bunlardan, Samos, diğer adıyla Sisam adasında yaşayan ve şenlikler için Didim’de bulunan buzuki sanatçısı, aynı zamanda Fizik Öğretmeni olan “Antonis (Adonis) Archontoulis” İzmir’den bir bağlama satın almış ve kendisine bağlama öğretmemi istedi. Zaten müzikal alt yapısı vardı ve buzukiden dolayı bağlamaya alışması kolay olacaktı. Ancak o Türkçe bilmiyor, ben de Yunanca bilmiyordum. O iyi derecede İngilizce konuşuyordu ama benim İngilizcem yok denecek kadar azdı. Buna rağmen yaklaşık on-on beş gün bağlama dersleri verdikten sonra hatırı sayılır şekilde belli bir seviyeye ulaştı. Fakat garip olan şuydu; o bu dersler sırasında geçtiğimiz eserlerin makam adlarını Türkçe söylüyor, özellikle Neşet Ertaş veya Uzun İnce Bir Yoldayım gibi Âşık Veysel türkülerini çalarken kısık bir sesle mırıldanıyordu. Meğerse daha önceden onların CD’lerini dinleyerek birçok türküyü ezberlemişti, bunu öğrenince de çok şaşırmıştım doğrusu. Derslere başladığımız ilk günden beri yanında 17-18 yaşlarında, çok iyi bir müzisyen olan Vasilis Sarandou adlı genç bir kemancı vardı. O da, ne Türkçe, ne de İngilizce biliyordu ama makam adlarını Türkçe söylüyor ve hem o dönemdeki hem de eski Türk sanatçılarının birçoğunun adlarını ezbere biliyordu. Bu durum önce bana garip gelse de kısa bir süre sonra sıradan gelmeye başlamıştı. This work is more of a memoir than an article. During the compilation trips we made in Greece in 2013, memories compiled from the second and third generation descendants of the exchanged people are created. Please consider this information. Exchange Memories from Greece Trips Hello dear friends! On the occasion of the 100th anniversary of the population exchange, I wanted to share with you the interesting memories that I had with the exchanged people in Greece and the Greek islands, both on compilation trips and on touristic trips, and I was able to convey a few of them here. In addition to many countries, many participants from the Greek islands and cities such as Athens, Thessaloniki and Kavala come to the International Peace Festival, which has been held in Didim since 1995 and is repeated every year between 1-3 September. The vast majority of these participants are the grandchildren of the immigrants who left Didim with the exchange between 1923-30. I also took part in some committees and gave concerts almost every year within the scope of these festivals for about fifteen years since 1996. In the first years of these activities, we formed friendships with many Greek artists. One of them, "Antonis (Adonis) Archontoulis", a bouzouki artist who lives in Samos, also known as Samos and is in Didim for the festivities, bought a baglama from Izmir and asked me to teach him baglama. He already had a musical background and it would be easy for him to get used to the baglama because of the bouzouki. However, he does not speak Turkish, and I did not know Greek. He spoke good English, but my English was almost non-existent. Despite this, after giving baglama lessons for about ten to fifteen days, he reached a considerable level. But the strange thing was; he sang the maqam names of the works we passed during these lessons in Turkish, especially while playing Âşık Veysel folk songs such as Neşet Ertaş or Uzun İnce Bir Yoldayim. It turns out that he had memorized many folk songs by listening to their CDs before, and I was very surprised when I learned this. Since the first day we started lessons, there was a young violinist named Vasilis Sarandou, aged 17-18, who was a very good musician. He also knew neither Turkish nor English, but he sang the maqam names in Turkish and knew by heart the names of many of the Turkish artists of that period and old. Although this situation seemed strange to me at first, it soon became commonplace.

Yunanistan Gezilerinden Mübadil Anıları

Bu çalışma Yunanistan'daki derleme gezilerinde mübadillerle yaşanan diyaloglardan oluşmuş bir anı yazısıdır. Yunanistan Gezilerinden Mübadil Anıları Merhaba sevgili dostlar! Mübadelenin 100. yılı nedeniyle Yunanistan’da ve Yunan adalarında, gerek derleme gezilerinde gerekse turistik seyahatlerde mübadillerle yaşadığım ve buraya birkaçını nakledebildiğim ilginç anıları sizlerle paylaşmak istedim. 1995 yılından itibaren Didim’de yapılmaya başlanan ve her yıl 1-3 Eylül arası tekrarlanan Uluslararası Barış Şenlikleri’ne birçok ülkenin yanısıra, Yunan adalarından ve Atina, Selanik, Kavala gibi şehirlerden birçok katılımcı gelmektedir. Bu katılımcıların çok büyük kısmı 1923-30 arası yapılan mübadele ile Didim’den giden mübadillerin torunlarından oluşmaktadır. Ben de 1996 yılından itibaren yaklaşık on beş yıl bu şenlikler kapsamında hem birtakım komitelerde yer aldım, hem de neredeyse her yıl konserler verdim. Bu etkinliklerin ilk başladığı yıllarda birçok Yunan sanatçı ile dostluklarımız oluştu. Bunlardan, Samos, diğer adıyla Sisam adasında yaşayan ve şenlikler için Didim’de bulunan buzuki sanatçısı, aynı zamanda Fizik Öğretmeni olan “Antonis (Adonis) Archontoulis” İzmir’den bir bağlama satın almış ve kendisine bağlama öğretmemi istedi. Zaten müzikal alt yapısı vardı ve buzukiden dolayı bağlamaya alışması kolay olacaktı. Ancak o Türkçe bilmiyor, ben de Yunanca bilmiyordum. O iyi derecede İngilizce konuşuyordu ama benim İngilizcem yok denecek kadar azdı. Buna rağmen yaklaşık on-on beş gün bağlama dersleri verdikten sonra hatırı sayılır şekilde belli bir seviyeye ulaştı. Fakat garip olan şuydu; o bu dersler sırasında geçtiğimiz eserlerin makam adlarını Türkçe söylüyor, özellikle Neşet Ertaş veya Uzun İnce Bir Yoldayım gibi Âşık Veysel türkülerini çalarken kısık bir sesle mırıldanıyordu. Meğerse daha önceden onların CD’lerini dinleyerek birçok türküyü ezberlemişti, bunu öğrenince de çok şaşırmıştım doğrusu. Derslere başladığımız ilk günden beri yanında 17-18 yaşlarında, çok iyi bir müzisyen olan Vasilis Sarandou adlı genç bir kemancı vardı. O da, ne Türkçe, ne de İngilizce biliyordu ama makam adlarını Türkçe söylüyor ve hem o dönemdeki hem de eski Türk sanatçılarının birçoğunun adlarını ezbere biliyordu. Bu durum önce bana garip gelse de kısa bir süre sonra sıradan gelmeye başlamıştı.

___

  • Referans1 https://youtu.be/kODHwtNoJII
  • Referans2 Kişisel Görüşmeler