KUR’AN-I KERİM’DE GEÇEN VE ÖZNESİ ALLAH OLAN “EDALLE” VE “YÜDILLÜ” FİİLLERİNİN TÜRKÇEYE ÇEVİRİ SORUNU

Kur’an’ın doğru anlaşılmasında kelimelerin aslî ve izafî anlamlarının önemi kadar çok anlamlı sözcüklerin Kur’an’da geçtiği ayette hangi anlamda kullanıldığının tespitinin de önemi vardır. Kur'ân kelimeleri tek başlarına, birbirlerinden ayrı ve yalın halde bulunmazlar. Her kelime, başka bir kelime ile eş veya zıt anlam ilişkisine sahiptir. Kelimelerin Kur’an’daki anlamı, bu ilişki ve bağlam dikkate alınarak anlamlandırılmalıdır. Kur’ân’da faili Allah olan “edalle” ve “yudıllü” fiillerinin doğru anlaşılması için eş ve zıt anlamlı kelimeleri dikkate almak gerekir. Öznesi Allah olan 33 ayetten 21’i, “hidayet” kelimesinin zıt anlamlısı olarak kullanılmıştır. “Hi­da­yet" kelimesi söz­lük­te yol gös­ter­mek, doğ­ru yo­la ilet­mek ve ger­çe­ğe ulaş­tır­mak an­la­mı­na ge­lir. Dolayısıyla zıddı olan “idlâl” kelimesi de yol gös­ter­memek, doğ­ru yo­la ilet­memek ve ger­çe­ğe ulaş­tır­mamak, sapıklıkta bırakmak an­la­mı­na ge­lir.
Anahtar Kelimeler:

Allah, Kur’ân, idlâl, hidayet, meal

Asound interpretation of Quran draws from the substantive and relative meanings of words in Quran. The specific meaning of the homonyms, i.e., those words that have multiple meanings, is likewise elemental to understanding the verses. The words in the verses are not isolated, or, independent from the context. As Quran attributes to the words synonymous or antonymous qualities, the meanings of cited words must be placed in context. The same synonym-antonym relationships also serve the appropriate tool to understand adalla and yudillu – the verbs attributed to God. In 21 of 33 verses, where God appears as the subject, there exists the opposite of hidaya, i.e., a word that means to “guide,” “lead to the right path,” and “bring to truth.” The antonym of hidaya is idlal, which means “not to guide,” “not to lead to the right path,” “not to bring to truth,” and “to leave one in astray.”

___

  • Abdülkadir ŞENER, Cemal SOFUOĞLU ve Mustafa YILDIRIM, Yüce Kur’ân ve Açıklamalı-Yorumlu Meal, baskı Türkiye Diyanet Vakfı, İzmir, 2009. Ahmed b. Yusuf, Umdetü’l-Huffaz, Beyrut, 1993. Ebu’l-Ferac Abdurrahman el-Cevzî, Nüzhetü’l-A’yüni’n-Nevâzır fî İlmi’l-Vücûhi ve’n-Nezâir, s. 406-408, Müssesetü’r-Risâle, Beyrut, 1086. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber, çeviri Hasan Basri Çantay, DİB Yayınları, Ankara,1954. Beyhakî, Şu'abü'l-İman, I, 362, No: 186. tahkik: Abdü'l-Ali Abdü'l-Hamîd, Hâmid Eşref Ali, Mektebetü'r-Rüşd, Bombay, 2003. Halil ALTUNTAŞ ve Muzaffer ŞAHİN, “Kur’ân-ı kerîm Meâli, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını 2. baskı, Ankara-2002. Hayrettin KARAMAN ve arkadaşları, Kur’ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meali Diyanet İşleri Başkan-lığı Yayını, Ankara-2007. Dördüncü baskı. Süleyman ATEŞ, Kur’ân-ı Kerim ve Yüce Meali Kılıç Kitabevi, Ankara-1980. İzutsu, Toshihiko, Kur'ân'da Allah ve İnsan,. Süleyman Ateş, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fa-kültesi Yayınları, Ankara, 1975. Yazır, Hamdi, Hak Dinî Kur’ân Dili Türkçe Mealli Tefsir, Eser Kitabevi, İstanbul, 1971.