Bu çalışma kapitalizmin, Edward Bond’un the Fool adlı oyunundaki işçi sınıfına ait bireyler üzerindeki etkisini incelemektedir. Oyunda, kapitalist sistem bireyleri haysiyet ve özgürlük gibi temel haklarından yoksun bıraktığı için zalim; bir sınıfı diğerine üstün kıldığı için de eşitsiz olarak tasvir ediilir. Örneğin, işçi sınıfı yiyecek ekmek bulamazken papaz cebinde gümüş kalemler ve altınlarla gezmektedir. İki sınıf arasındaki bu büyük boşluk kapitalist toplumlarda gözlemlenen eşitsizlik, sınıf çatışması ve kişinin insani özelliklerini yitirmesi gibi durumlara sebep olur. Bu da oyundaki bireylerin neden yabancılaşmış ve etkisiz hissetiğini açıklamaktadır. Bunun yanı sıra, kilise ve hastane gibi sosyal kurumların yöneten sınıfın çıkarlarını nasıl koruduğu bu çalışmada irdelenecektir. Çalışma, oyundaki bireylerin ya Darkie gibi şiddete başvurarak, ya Patty gibi sisteme uyarak ya da Clare gibi sisteme isyan ederek varolabilecekleri sonunucuna varacaktır.

This paper aims to analyze the effects of the capitalist system on individuals belonging to the working class in the Fool (1975) by Edward Bond. In the play, the capitalist system is portrayed as cruel because it deprives the individual from their basic needs such as dignity or freedom and as unequal because it makes a class superior to another one. For instance, while working class people cannot even have bread to eat, the parson has a silver pen and gold in his pocket. This wide gap between the two classes brings about inequality, class conflict and dehumanization observed in a capitalist society. This explains the reason why the individuals in the play feel alienated and ineffective. In addition, church and hospital as representatives of social institutions in society will be studied to reflect the fact that how they preserve the interests of the ruling class. The paper will conclude that individuals in the play will survive either by resorting to violence as in the case of Darkie, complying with system as in the case of Patty or revolting against the system as in the case of Clare.