Sam Shepard’ın aile ile ilgili oyunları bir aile içindeki farklı ilişkiler açısından ele alınabilir: eşler arası, baba-oğul arası, anne-kız arası veya kardeşler arası. Ancak bütün bunlar arasından baba-oğul arası çatışma en sancılı olanıdır ve erken oyunlarından son oyunlarına kadar yazarın oyunları tekrar tekrar baba-oğul ilişkilerini inceler.Nesilden nesile geçen ailevi mirasın varlığı o denli güçlüdür ki ailedeki herkes adeta lanetlenmiş gibidir. Birey kendi köklerinden ne kadar uzakta yaşasa da veya iyi bir eğitim alsa da, sonuç değişmez. Suç veya ahlaksızlık kalıtsal özelliklere kazınmış gibidir; temelde ailedeki herkes bu laneti bir şekilde miras alır. Bu nedenle, Shepard’ın karakterleri öfke ve kin doludur ve iyi bir taraftan söz edilemez. Yazar gerçek yaşamında, annesine sempati beslediğini ancak babasından nefret ettiğini açıkça belli eder. Bu makale, Shepard’ın yaşamı yanı sıra oyunlarında da ailevi mirasın ve baba-oğul çatışmasının ne denli şiddetli olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır

Sam Shepard’s family plays can be studied in terms of various relationships in a family: between spouses, father and son, mother and daughter, mother and son, and between siblings. However, of these, father-son conflict is the most troublesome and his works from the earlier to the later ones explore father-son relationships repeatedly. The existence of a familial inheritance, handed down from the past generations, is so powerful that everyone in a family seems to be cursed. However far away one lives from his/her roots, or good education he/she acquires, it is still in vain. Guilt or immorality is in the depth of hereditary traits; in fact every family member inherits the predicament in a way. Therefore, Shepard’s characters are full of anger and vengeance, and besides there is no good side in his plays.In his real life the playwright reveals that he feels sympathy for his mother but hatred for the father. This article seeks to reveal how severe the familial inheritance and father-son conflict is in Shepard’s own life as well as in his plays