Stephen Hawking’in Görüşleri Bağlamında Evrenin Matematiksel Tasarımının Epistemolojik Temelleri

Bu çalışmanın temel amacı; evrendeki gerçekliğin matematiksel bir model olarak tasarımlanabileceği yaklaşımına epistemolojik bir temel oluşturmaktır. Gerçekliği araştırarak ve fizikteki çağdaş gelişmeleri göz önünde bulundurarak kendi evrenimizi keşfetme girişimimiz tartışmanın ana konusudur. Bu sınırlar içinde kalarak, Hawking'in görüşleri çerçevesinde, bilimdeki son gelişmelerin epistemolojik temellerini ve teorik araştırma sonuçlarını da araştırmamıza dâhil ettik. Çünkü matematiksel yasalarla kodlanan evren, fiziksel gerçekliğimizi belirlediği için varoluşumuza yeni bir epistemolojik anlam kazandırmıştır. Ancak bu varoluşsal anlam, varlığımızın sürekli olarak belirsizliğe doğru gittiğini göstermesi bakımından ilginçtir. Gerçekliğin doğasını anlamak için fiziksel olmayan, matematiksel bir düzlemin varlığı da kaçınılmaz olduğundan bu bize reel gerçekliğimizi belirleyen sanal bir gerçeklik de sunmaktadır. Bu bağlamda Hawking, gerçekliği sadece görünenden değil aynı zamanda kuramdan da bağımsız olmayan bir formda tanımlar ki bu Kant’ın epistemolojisiyle paralellik gösteren bir yaklaşımdır. Çünkü ona göre, duyusal süreçler kategoriler aracılığıyla düşünme biçimine taşınan ve zihin tarafından oluşturulan bir modeldir. Hawking’in modele dayalı gerçeklik dediği bu durum, duyular aracılığıyla beyne iletilen sinyalleri bir dizi algoritmaya dönüştüren modellemeye karşılık gelir. Bunun yanı sıra Hawking uzay ve zaman arasındaki ayrımı ortadan kaldırabilmek için zihinsel tasarımlarımıza dayanan matematiksel bir model olarak sanal zaman kavramına başvurur. Bu kavram kuantum kuramının zaman ve uzaya şekil verme biçimini ifade ettiği gibi kendisinin de uzaysal bir boyutmuş gibi davranmasını sağlamaktadır. O, zamanın hiçbir gözlemci için ilerlemeyeceğinin gerekçesini de kara deliklerde bulmuştur. Hawking ışıması, bir kara deliğin enerji kaybettiğinin göstergesi olup, genel görelilik ve kuantum mekaniğinin birleştirilmesinin bir sonucudur. Bu birleştirme sonucunda T. Kuhn’un bilimselliğin bir ölçütü olarak kullandığı paradigma kavramı geçerliliğini yitirmiştir. Onun ölçüştürülemez dediği paradigma kavramı kara delikte buharlaşmaya yüz tutmuştur.

___

  • Bulğen, M. (2018). Did Physics [Cosmology] Render God Unnecessary? A Critical Assessment of The Grand Design. ULUM Journal of Religious Inquiries, 1(2), 201–224. https://doi.org/https://doi.org/10.5281/zenodo.3354337
  • Caldwell, R. (n.d.). Reading the Mind of God. https://doi.org/10.1038/382037a0
  • Cankoçak, K. (2018). Hawking’in Bilime ve Bilimsel Kültüre Katkısı. Bilim ve Gelecek, 170, 10–14.
  • Currivan, J. (2018). Kozmik Hologram (çev. Nurdan Soysal (ed.); 1. Baskı). Omega Yayınları.
  • Hawking, S. (2014). Kara Delikler ve Bebek Evrenler. Alfa/Bilim.
  • Hawking, S. (2018). Ceviz Kabuğundaki Evren (7. Baskı). Doğan Kitap.
  • Hawking, S., & Mlodinow, L. (2018). Büyük Tasarım. Doğan Kitap.
  • John, B. (2010). Stephen Hawking’in Evreni (Hawking Kuramına Giriş). Sarmal Yayınevi.
  • Koç, Y. (1995). Kuantum Felsefesi. Bilim ve Teknik, 326, 22–29.
  • Norris, C. (n.d.). Hawking contra Philosophy. Philosophy Now. Retrieved August 16, 2021, from https://philosophynow.org/issues/82/Hawking_contra_Philosophy
  • Smith, D. (2017). Stephen Hawking Gibi Düşünmek. Pegasus Yayınları.
  • Stromberg, J. (n.d.). Some physicists believe we’re living in a giant hologram and it’s not that far-fetched. https://www.vox.com/2015/6/29/8847863/holographic-principle-universe-theory-physics