KANT ON THE ‘GUARANTEE OF PERPETUAL PEACE’ AND THE IDEAL OF THE UNITED NATIONS/Ebedi Barışın Güvencesi ve Birleşmiş Milletler İdeali Konusunda Kant'ın Görüşleri

Birleşmiş Milletler ideali ilk olarak İmmanuel Kant’ın 1795 yılında yazdığı Ebedi Barış adlı makalesinde ortaya konmuştur. Kant, liberal gelenekten gelen Locke ve Rousseau gibi, bireyler arasındaki ilişkinin ya hukuk ve rıza yoluyla ya da güç veya şiddet üzerinden kurulabileceğine inanır. Bu türden bir dünya barışı idealine ulaşılabilmesenin yollarından biri, her bir insanın vatandaşı olduğu tek bir dünya devletinin yaratılmasıdır. Bu türden bir ideal 18. yüzyıl liberallerinin bir kaçı tarafından savunulmuştur. Kant, bu ideali reddedetmekle birlikte evrensel hukuk yasalarına, bağımsız bir devletler federasyonun kurulmasıyla ulaşılabileceğini savunur. Bu yazıda Kant’ın bu konudaki argümanlarının günümüzdeki geçerliliğine bakacağım. Bunu yaparken iki soru üzerine odaklacağım: Birinci olarak, hukuk yasalarının bir savunucusu olarak, Kant’ın neden tek bir dünya devletini seçmek yerine bağımsız devletler federasyonunu seçtiği. İkinci olarak, bu gerçekleştirilebilecek bir ideal midir? Kant, cumhuriyet devletlerinin doğal olduğu ve barış içinde birbirleriyle yaşayabilecekleri yönünde ortaya koyduğu argümanlarında haklı mıdır? Kant’ın bu konudaki argümanları, demokratik devletlerin birbirleriyle barış içinde yaşamalarının daha muhtemel olduğunu kabul eden “demokratik barış” teorisi savunucuları tarafından günümüzde tekrar kullanılmaya başlanmıştır.
Anahtar Kelimeler:

Kant, Hobbes, Barış, Savaş

KANT ON THE ‘GUARANTEE OF PERPETUAL PEACE’ AND THE IDEAL OF THE UNITED NATIONS.

The ideal of the United Nations was first put forward by Immanuel Kant in his 1795 essay Perpetual Peace. Kant, in the tradition of Locke and Rousseau is a liberal who believes that relations between individuals can either be based upon law and consent or upon force and violence. One way that such the ideal of world peace could be achieved would be through the creation of a single world state, of which every human being was a citizen. Such an ideal was advocated by a number of eighteenth century liberals. Kant, however, rejects this ideal and instead argues that the universal rule of law can be achieved through the establishment a federation of independent states. I examine the relevance of Kant’s arguments today, focusing on two questions: Firstly, as advocates of the rule of law, why advocate a federation of independent nations rather than a single world state. Secondly, is this ideal realizable? Is Kant right to think that republics are natural and are likely to live peacefully with one another? Kant’s arguments on this issue have been taken up again in recent decades by defenders of the theory of the “democratic peace”, the theory that democracies are more likely to live at peace with one another.

___

  • Cederman, Lars-Erik. (2001). “Back to Kant: Reinterpreting the Democratic Peace as a Macrohistorical Learning Process.” The American Political Science Review, 95(1), 15-31.
  • Doyle, Michael W. (1983). “Kant, Liberal Legacies, and Foreign Affairs”, Philosophy and Public Affairs 12 (3):205-235.
  • Hobbes, Thomas (1998). Leviathan, edited by J.C.A Gaskin, Oxford University Press.
  • Kant, Immanuel (1991). Political Writings, edited by H.S. Reiss, Cambridge University Press.