Türkiye’de Bir Mantık Geleneğinden Söz Edilebilir mi? Tematik ve Bibliyografik Bir Soruşturma

Bu çalışmada “Türkiye’de bir mantık geleneğinden söz edilebilir mi?” sorusu tematik bibliyografya bağlamında sorgulanmaya çalışılmıştır. Zira bir geleneğin var olup olmadığı, doğrudan ilgili çalışmaların evvel emirde bibliyografik soruşturmalarından geçer. Bu bağlamda bizler Türkiye’de bir mantık geleneğinin varlığının imkânını tematik bir bibliyografya hazırlayarak soruşturmak istedik. Diğer yandan çalışmamız salt bir disiplin olarak mantıkla ilgili olduğu kadar aslında tüm felsefi ve ilmî faaliyetlerin bir zemini olarak mantık çalışmalarının geldiği yeri de göstermeyi amaçlamaktadır. Bibliyografyamız harf devriminin gerçekleştiği 1928 yılı ile 2014 yılları arasında Türkiye’de mantık özelinde ve mantıkla ilgili olan diğer alanlarda yapılmış başta kitap çalışmaları olmak üzere, doçentlik, doktora ve yüksek lisans çalışmaları, makaleler, tebliğler, sempozyum bildirilerini kapsamaktadır. Çalışmamız daha önceki bibliyografyalarda görülmeyen tematik tarzda yapılmıştır. Tematik olmasının en önemli nedeni mantık disiplinin hangi konularında ne kadar çalışmanın yapıldığını tespit etmek, çalışılmamış veya az çalışılmış konularına dikkat çekmek ve mantık alanında çalışanlara daha fazla yardımcı olacağını düşünmemizdir. Son olarak Türkiye’de mantık çalışmalarıyla ilgili yaptığımız bu çalışmadan yola çıkarak bazı sorunlar tespit edilmiştir. Bunlar en önemlisi Türkiye’de yapılan mantık çalışmalarının mantık tarihi tasavvurundan bağımsız, daha çok akademik kaygılarla yapıldığı için fazlasıyla spesifik çalışmalar şeklinde olmasıdır. Aşırı uzmanlaşmanın bir sonucu olarak mantık neredeyse kavram ve sorunlarını kendisinden aldığı felsefe tarihinin kendi özgül bağlamından kopartılmaya çalışılmaktadır. Bunun en önemli göstergesi mantık felsefesi (meta-mantık) konusunda bir iki istisnanın dışında hiçbir çalışmaya rastlamamış olmamızdır. Belirttiğimiz bu sorunların dışında ileriye yönelik bazı öneriler de yapılmıştır: Geldiğimiz noktada bugün mantık tasavvurumuzu yeniden ihya ve inşa etmek için önerilerimizden biri de, Türkiye’de salt mantık çalışmalarına hasredilmiş bir “Mantık Araştırmaları Merkezi”, “Mantık İhtisas Kütüphanesi” ve “Mantık Araştırmaları Dergisi” kurulmasıdır. Mantık araştırmalarına hasredilmiş merkez, kütüphane ve dergi Türkiye’de bir mantık geleneğinin oluşumunda vazgeçilmez bir öneme sahip olacaktır. Tematik mantık literatüründe ilgililerin de fark edeceği üzere spesifik mantık çalışmalarının yanısıra özellikle bilim, bilgi ve dil felsefesiyle de ilgili bazı çalışmalar zikredilmiştir. Bu durum mantık çalışmalarının ilgili disiplinlerden kopuk ve bağımsız ele alınamayacağı gerçeğini göz önünde bulundurma ihtiyacından kaynaklanmıştır.

Can We Talk About A Tradition of Logic in Turkey? A Thematic and Bıbliyographical Investigation

In this article, the question of “ Can we talk about a tradition of logic in Turkie?” is being handled within the context of a thematic bibliography. Because we believe that we can only talk about such a tradition with the bibliography of a directly related works. Thus, we wanted to make a bibliographical investigation of such a possible tradition in Turkie. This study is not only related with the logic in itself as a discipline but also logic as a possibility ground for all entellectual activities. The bibliography involves the works specific to and related with logic in Turkie such as Phd, master degree theses, articles, boks, papers, symposium notes between 1928 which is the year of Alphabet Revolution and 2014. One of the authentic part of the study is its thematic forms. The reason why this is so is that we firstly wanted to determine in which issues and how many logic studies have been made, thus pointing out the issues that have been neglected, and so help people who want to study in logic field. Finally we determined some problems related with the works of logic in Turkie. The most important point is that the works made in Turkie have been made without the consciousness of history of logic and been prepared mostly for academic purposes and soin the form of specific studies. As a result of extremely specialization, they are extorted from their authentic historical perspective. The best evidence for this matter we can say the fact that we see very few works related with philosophy of logic (meta-logic). Apart from the points that we said here, we made some recommendations. With the place we came up to now, to reconstruct our logic vision there must be some instutions that are just for logic studies such as “ Logic Studies Center”, “Logic Specialization Library”, “The Journal of Logic Studies”. We believe that these things are very formidable for a tradition of logic in Turkie. As well as the special logic works we also stated some works related with the philosophy of science, epistemology and language. It is stated due to a need that logic studies can’t be handled without such disciplines.