Persona/Maske’nin Düşüşü ve Gizlenen Ben’in Ortaya Çıkışı: “Bir Maskeyi Düşürür Gibi”

Yirminci yüz yılın son çeyreğine yakın ortaya çıkan ve kuşatılan/sarılan modern çağın insanının varoluşsal kaygılarını, çağın ruhuna uygun olarak metinselleştirdiği anlatılar olan küçürek öyküler sıkıştırılmış anlam tabakalarına sahiptir. Bu derin anlam tabakaları, yaşamı zaman boyutunda hızlı yaşayan modern insanın bilinçaltı mahzenlerinde saklı duygularını kısa metinler halinde ortaya koyar. Çalışmamızda da bu metinlere farklı bir örnek olan Şahin Taş’ın “Bir Maskeyi Düşürür” gibi adlı küçürek öyküsü sembolik dili ve anlam tabakaları içerisinde yatan yoğunlaştırılmış ifadeleri okunarak incelenmeye çalışılmıştır. Bu okumada Jung’un persona kavramından hareketle ve metnin başlığında yer alan maske ibaresi göz önünde tutularak toplum-birey ilişkisi farklı varsayımlar esas alınarak incelenmeye çalışılmıştır.

Persona/Maske’nin Düşüşü ve Gizlenen Ben’in Ortaya Çıkışı: “Bir Maskeyi Düşürür Gibi”

Short –short stories harbour implicit meanings being as the written products of modern age and reflect the ontological worries of man who feels trapped as parallel to the spirit of the age. These implicit meanings reveal in the form of short stories as a result of the hidden feelings stored in the sub-consciousness of modern man who lives in the hustle and bustle of modern life .This study analyses Şahin Tas’s short short story called “Bir Maskeyi Düşürür Gibi”(As If Unmasking) as an example in which some symbolic and implicit expressions are used. The relationship between man and society with reference to Jung’s concept “persona” and the word “mask” is also examined in the study.