Etnonimlerde “Ew” (> Ewi, Ewli) Bileşeni ve Alkaewli, Karaewli Adlarının Esası Üzerine

Alkaewli ve Karaewli boyları tarihi kaynaklarda çok farklı imlalarla anılmaktadır. Bu boyların tarih sahnesindeki izlerini konu edinen araştırmalarda, söz konusu kökadlarının (etnonimlerin) yapısına ve anlamına yönelik, bu çerçevede “ewli” bileşeninin (component) yapısı üzerine, bazı yüzeysel değerlendirmeler yapılmışsa da bunda başarılı olduğu söylenemez. Bu değerlendirmelerde Karaewli ve Alkaewli etnonimlerindeki bu yapının (“ewli”), ‘ev’ sözcüğüyle ilgili olduğu değerlendirilmiş; Karaewli etnoniminin ‘evi, çadırı kara olan’ anlamına geldiği ileri sürülmüştür. Bu makalede konu, “ewi” “ewli/ewlü” bileşeniyle kurulu çok sayıda toponim örneğinden hareketle ele alınmış ve Musul’un Telafer ilçesi silikyeradlarından (mikrotoponimleri) elde edilen bulgular temelinde açıklanmıştır. Telafer silikyeradları (mikrotoponimleri) üzerine derlemeye dayalı yaptığımız bir çalışması sırasında, “ewi” yapısının toponimlerde sıkça görüldüğü fark edilmiş ve bölge halkı tarafından bu bileşenin ‘… boyu, …aşireti’ anlamında kullanıldığı tespit edilmiştir: Ör. Aloewi ‘Alo Aşireti’, Efendiewi ‘Efendi Aşireti’. Bu bilgi, “ewi”, “ewli” yapılı etnonimlerin anlam çözümlemesinde anahtar rol oynamıştır. Söz konusu bulgu, bu yapıdaki toponimlerin esasen etnotoponim (kökadlıyeradları) olduklarını ortaya çıkarması bakımından da önemli olmuştur. Buna göre, makaleye konu olan kökadlarının esasen Alka ve Kara oldukları; kalıplaşmış bir görüntü içerisinde bulunan “ewli” bileşeninin ise, ‘… aşiretine/boyuna/topluluğuna mensup olan’ anlamına gelen kökadcıl bir belirteç (ethnoyimic indikator) olduğu sonucuna varılmıştır.

About to Component of “Ew” (> Ewi, Ewli) in Etnonym Structures And The Originals of Tribe; Alkaewli, Karaewli

Although some of the superficial evaluations have been made on the word “ewli” in the mentioned ethnomons in the historical studies about the ethnogenesis and traces of Alkaewli and Karaewli tribes; the meaning of the “ewli” couldn’t be determined in this context. As a matter of fact, in the superficial evaluations, this structure (“ewli indeki) in Karaewli and Alkaewli etnonimons was thought to be related to the word‘ house; Karaewli was considered to mean ’house is black’. The subject here is to address the progress of the multi-board toponym established in making “ew”, “ewi”, “ewli / ewlü içerisinde within the tradition of creation of earths; The findings we obtained from the silicos of the Talafar district of Mosul were explained here. During a compilation study on Talafar silicates, it was observed that word “ewi” was frequently seen in toponyms; it was determined that it was used by the people of the region in the meaning of 'tribe of …'. For example, Aloewi ‘Tribe of Alo’, Efendiewi ‘Tribe of Efendi’. This information has played a key role in the analysis of meaning of “ewi” ,“ewli” structured ethnonyms. This findings was also important in terms of revealing that the toponyms in this structure were essentially etnotoponyms. Accordingliy, the original forms of the tribe names that are the subject of this article are Alka and Kara. The “ewli” component in a stereotyped image is an ethnoyimic indicator, which means ‘members of the tribe/community’.

___

  • BAREM, Ghadeer Mohammed Qasım (2018), Telafer Mikrotoponimleri ve Dil İncelemesi (Danışman: Doç. Dr. İbrahim Şahin), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir: Ege Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • DLT: Kâşgarlı Mahmud (2006), Divanü Lûgat-it-Türk I-IV. (Çev. Besim Atalay), Ankara: TDK.
  • Edib Ahmed B. Mahmud Yüknekî (1992), Atebetü’l-Hakayık (Yay. Hazırlayan Reşid Rahmetî Arat), Ankara: TTK.
  • EREN, Hasan (1999), Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara: Bizim Büro.
  • Ebulgazi Bahadır Han (1996), Şecere-i Terâkime, Türkmenlerin Soykütüğü, (Yay. Haz: Zuhal Kargı Ölmez), Ankara: Simurg.
  • Kaşgarlı Mahmud (1990), Dîvânü Lûgati’t-Türk, (Tıpkıbasım), Ankara: Kültür Bakanlığı.
  • KUMEKOV, Bolot E. (2013), Arap Kaynaklarına Göre IX-XI. Asırlarda Kimek Devleti (Çev. Mehmet Kıldıroğlu, Çingiz Samudinuulu), Ankara: TTK.
  • LEZİNA, L. N. ve SUPERANSKAYA A. V. (2009), Türk Onomastikası –Bütün Türk Halkları-, İstanbul: Selenge.
  • OYA: Osmanlı Yer Adları Sözlüğü I/II (2013), Yay. Haz. Ahmet Özkılınç, Ali Coşkun, vd., Akara: Başbakanlık Osmanlı Arşivleri.
  • SÜMER, Faruk (1999), OĞUZLAR (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, İstanbul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı.
  • ŞAHİN, İbrahim (2016), “Saruhan ve Saruhanoğulları Adlarının Kökeni Üzerine”, Dil Araştırmaları, 2016/18, ss. 219-233.
  • ŞANİYAZOV, K. (1974). K Etniçeskoy İstorii Uzbekskogo Naroda, Toşkent: İzdatel’stvo “Fan” Uzbekskoy SSR.
  • TOGAN, Zeki Velidi (1982), Oğuz Destanı, Reşideddin Oğuznâmesi, Tercüme ve Tahlili, İstanbul: Enderun Kitabevi.
  • TURAN, Fikret (1998), “Modern Türkçede Fiil Tabanlarıyla Sesteş İsim Soylular ve Bir Terim Teklifi: Fiil-İsimler”, İlmi Araştırmalar, sayı 6.
  • Yazıcızâde Alî (2014), Selcuk-Nâme İndeksli Tıpkıbasım (Yay. Haz. Abdullah Bakır), Ankara: TTK.
  • Yazıcızâde Alî (2017), Tevârîh-i Âl-i Selçuk -Oğuznâne-Selçuklu Tarihi- (Yay. Haz: Abdullah Bakır), İstanbul: Çamlıca.