FERNANDO SAVATER’İN OĞLUMA AHLÂK ÜSTÜNE ÖĞÜTLER VE HAYRİYYE-İ NÂBÎ’NİN BENZER ÖĞÜTLER BAKIMINDAN MUKAYESESİ

Nâbî, 17. yüzyılda hikemî şiirin en önemli temsilcisidir. Bu yüzyılın sonu ve 18. yüzyılın başında kaleme aldığı Hayriyye’si (1701), hikemî tarzda yazılmış olup edebiyatımızda nasihat-nâme türünün en tanınmış örneğidir. Nâbî’nin eseri, yedi yaşındaki oğlu Ebu’l-Hayr Mehmet Çelebi’ye hayatını nasıl şekillendirmesi gerektiğini ve ona verdiği öğütleri konu edinir. Fernando Savater, günümüzde Madrid’de yaşayan felsefe profesörüdür. Oğluma Ahlâk Üstüne Öğütler kitabı (1990), on beş yaşındaki oğlu Amador’a verdiği öğütleri ve anne-babaların çocuklarına ‘ben senin arkadaşınım’ sözleriyle yaklaşmalarının doğru olmadığını konu edinir. Çocuk eğitiminde doğru ilgi ve doğru öğüt çok önemlidir. Çocuğa gereğinden fazla ilgi ona kibir getirebilir ve gereğinden fazla öğüt verilirse de sıkılabilir. Böylece söz dinlemeyen sadece kendi bildiğini yapan bir bireye dönüşebilir. Bu bağlamda Nâbî ve Savater, onlara nasıl yaklaşılması gerektiğinden bahsetmektedir. Nâbî ve Savater, eserlerinde oğullarına öğüt verseler de aslında soydan gelen bir asalet olduğunu, onların başarılı bir hayat yaşayacağını ve çocuk eğitimin ne kadar önemli olduğunu söylemektedirler. Bu çalışmamda, Fernando Savater’in Oğluma Ahlâk Üstüne Öğütler kitabı ve Hayriyye-i Nâbî’de yer alan benzer öğütler mukayese edilip değerlendirilecektir.